Çoğu zaman özellikle kötü anlar yaşadığımızda çevremizden duyduğumuz ya da bundan kurtulmanın yollarını ararken hikayeler ve makalelerde bir dizi yapılacaklar listesi çıkıyor karşımıza. Bunlardan bazıları “umursamayı bırak, kendine biraz değer ver, farkındalığını arttır, meditasyon yap, kabullen, farkına var” şeklinde olur. Ve bu liste sonsuzdur… Ancak yapılması gereken şeyler için öğüt vermekten öte geçen bir kitap var; Belirsizlik ve Değişimle Birlikte Güzel bir Hayat.
Pema Chödrön, kendi yolculuğu üzerinden kaleme aldığı bu kitabıyla somut bir şeyler bırakıyor avuçlarımıza. Belirsizlik ve Değişimle Birlikte Güzel bir Hayat’ın, 3 taahhüt (yemin-karar) ile mümkün olduğunu, adım adım nasıl bir yol izleyeceğimizi ve bu yolun felsefesini ayrıntılarıyla göreceğiniz bir şekilde hemde.
Buda öğretileri ve meditasyon hayata bakış açımızı değiştirebilir mi?
Kitapta ki öğretiler gibi naif ve kabullenmişlik mevcut yazarın anlatımında. Adım adım anlayarak, aklınıza gelebilecek her türlü soruya cevap alalarak sindirebiliyorsunuz. Önemli bulunan yerlerin farklı anlatımlarla bir kaç kez tekrar edilmesi, sayfalar arasına serpiştirilmiş minik hikayeler, budist üstatların satırlarda en uygun yerlerini bulduğu enfes sözleri ve dahası… Tüm bunlar “Buda öğretileri ve meditasyon” kavramlarından uzak olanlar için konuya adapte olmayı kolaylaştırıyor. Ama itiraf etmeliyim ki bazı noktalarda dönüp tekrar okuma yaptığım oldu. Konuya uzak olanlar el kaldırsın!
Hatta konuya uzak olanlar için bazı öğretiler abartı ya da gereksiz görünebilir. Bende zaman zaman aynı duyguya kapıldım ama kitabı bitirdiğimde daha farklı bakmayı da başardım. Henüz “hayata bakış açım değişti” diyemem ama biraz düşününce “doğru, mutluluk böyle bir şey olmalı” diyebiliyorum. Bi dakika! “Mutlu” mu? Bu da benim shenpalarımdan biri olmalı.
Üç Yemin
İyiliği, güzelliği, iyi olma ve mutluluk hali vaatleri aslına bakarsanız tüm dinler de mevcut. Siz ister din deyin ister meditasyon bana göre önemli olan sonuç. Ancak Chödrön bunları, tüm ahlaki ve dini kalıplardan uzak tutmayı tercih ediyor. Çünkü tam da yüzyıllardır üzerimize yapışmış olan düşünceler, etiketler, ezberlenmiş sıfatlar ve sınıflandırmalardan uzak kalarak güzel bir hayat yaşayabiliriz. Üç yemin ile düzenlenen bu iyi yaşam hali, belkide daha geniş perspektiften bakmayı kolaylaştıracak olan bir çeşit harita gibi düşünülebilir.
Bu yeminler aslında sembolize edilerek eyleme dökülen birer motivasyon araçları olarak düşünülebilir. “Yemin ettim her şey hoop düzeldi” diye bir şey yok elbette. Gittiğimiz yönü görebileceğimiz, yolu şaşırdığımızda tabela misali karşımıza çıkan, ne yaptığımızı bilmemize yardımcı bu yeminler. Ben buna yemin değil de kesin bir kararlılık hali demeyi daha çok sevdim.
Yaşamın Geçiciliği ve İnsan Olmanın Muğlaklığı
Hayatın kendisi sürekli bir değişim ve hareket halinde. Dünya bile dönüyor! Daima dönüyor. Bunun böyle olması size sabit ve değişmez bir şey gibi görünebilir ama bu ivmeyle yaşanılanlar sonsuz kombinasyonlarda değişime uğruyor. Ama biz binlerce yıl önce kodlarımıza işlenmiş tehlikelerden korunma güdüsüyle birçok duyguya otomatik tepkiler veriyoruz. Çağımızda çokta gerekli olmayan ama içgüdülerimizde yatan duyguları, kolayımıza geldiği şekilde körükleyip çilemizi arttırıyoruz. Oysa Chödrön, tüm gerçeklikleri ile kendimize karşı yargısız, diğer canlılara karşı şefkatle yardım ederek ve son olarak dünyayı olduğu gibi kabul ederek çilemize son verebileceğimize dikkat çekiyor. Üç yeminin “perspektifimizi genişletmek ve özden değişmek” anlamına geldiğini kısaca vurgulaması özetin özeti niteliğinde.
Hayat şu ya da bu şekilde olmak zorunda değildir. Kalp kırıklığı ve neşe, başarı ve başarısızlık, istikrarsızlık ve değişim; önümüze ne çıkarsa çıksın, onunla birlikte güzel yaşayabiliriz.
-Pema Chödrön
Yaşamımız, sevgilerimiz, üzüntülerimiz, meydana gelen tüm olaylar, tüm o mal mülk, savaşlar, varlığımızın ve tüm dünyanın geçiciliğini kabullenmek, bunun farkına varmayı deneyimlemek belkide yaşamla dost olmamızı sağlayacak olan şey.
Tarihin bu döneminde hiçbir şeyi, hele ki kendimizi, ciddiye almamalıyız. Bunu yaptığımız anda ruhani gelişimimiz ve yolculuğumuz durma noktasına gelir. Yalnız kurdun devri kapandı.
-Hopi Yaşlılarının Kehaneti, 2000
Kitabı okurken Mevlana, Şems Tebriz-i, Gandi gibi isimler geldi sıklıkla aklıma. Hepsi benzer şeyler yapıyordu aslında. Pema Chödrön, hocası Chögyam Turingpa rehberliğinde yıllar süren bir inziva süreciyle öğrenmişti bunları Mevlana ise Hz. Muhammed’in izinde gitmesiyle belki. Yaşadığımız çağda bu olgunlaşma ve bakış açısına sahip olmak için gidilen yolun önemi nedir ki?
Belirsizlik ve Değişimle Birlikte Güzel bir Hayat, Kişisel Gelişim Kitabı mı?
Onbir başlık altında yazılan, yüzyetmişbeş sayfalık Sinek Sekiz Yayınevinden çıkan Belirsizlik ve Değişimle Birlikte Güzel bir Hayat’da, Pema Chödrön geleneksel bir konuya alışılmadık olmayan bir yaklaşımla değindiğini kabul ettiğini ve herkes için faydalı olabileceğine inandığını önsözüyle okuyucuya iletiyor. Çeviri ise, İlknur Urkun Kelso tarafından yapılmış. Daha basit anlatılabilir miydi? Belki… ama belki de bu çeviriyle değil yazım dili ile olacak bir şeydir.
Ayrıca kişisel gelişim kitabı söz konusu olduğunda oysho’dan ileri gidemeyen (Bi ara akım vardı okumayanı dövüyorlardı o cinsten) ve bunu 19 yaşında rafa kaldıran bir yetişkin olarak tavsiyem; kesinlikle bu önyargıya sahip olmayın. “Bir kağıda 500 tane iyiyim yaz, şimdi bacağını kafana koy” gibi talimatlar yok içinde.
Ve son olarak güzel ve mutlu bir hayat istiyorsak bir şeyler yapmalıyız. Ya da yapmamalı sadece yaşamalı mıyız? Çok belirsiz!