Cilt Bakımında Hyaluronik Asit ve Dikkat Edilmesi Gerekenler

Her bir kozmetik ürün harikalar vaadediyor ve her geçen gün değişen aktiflerin çeşitliliği aklınızı karıştırmaya devam ediyor değil mi? Ancak her seferinde belki de çoğu zaman satış stratejisi olarak değiştirilen bu aktifler arasında kendini bilimsel olarak ispatlamış ve uzuun yıllar geçmesine rağmen popülerliğini koruyan bir aktif var: Hyaluronik Asit. Cilt bakımında hyaluronik asit saltanatını korumayı nasıl sürdürüyor dersiniz? 

  • Etkili ve güvenli
  • Düşük (çok çok düşük) tahriş potansiyeli
  • Bilimsel çalışmalarla kanıtlanan etkinliği.

Ancak yine de işleyişi ve çalışma mekanizması hakkında bilgi sahibi olmak hem ürün seçmenizi -bu kaos içinde- kolaylaştıracak hem doğru kullanımıyla etkisini arttırarak olası hassasiyetleri tamamen ortadan kaldırmanıza yardımcı olacaktır.

Hyaluronik (Hyalüranik) Asit Nedir?

Kimyasal açıdan bakıldığında HA bir polimerdir. Polimer ise, birbirine bağlanmış çok sayıda benzer birimlerden oluşan bir yapıdır. Bu birimler, N-Asetil-Glukozamin bağlı glukuronik asittir. Daha fazla kimyasal ayrıntıya girmeyelim. En kaba ifadeyle vücudumuzda doğal olarak bulunan hyaluronik asit, adından gelen “asit” ibaresi nedeniyle AHA/BHA grubu exfoliantlar ile karıştırılmamalıdır. Aynı zamanda bahsettiğim polimer yapıların bulundurduğu Glukuronik asit sayısına bağlı farklı molekül ağırlıkları söz konusudur. Tıpkı bizim gibi 🙂 yine kabaca üç farklı HA grubu vardır;

  • Yüksek Molekül Ağırlıklı Hyaluronik Asit (1.5 MDA) *DA: dalton. (Moleküler boyutlar için kullanılan ağırlık birimi)
  • Düşük moleküler ağırlıklı HA (50 kD)
  • Çapraz bağlı Hyaluronik Asit (cilt bakımında kullanılmaz.)

HA, kendi ağırlığının bin katı kadar suyu emme ve bunu cilde hapsetmesi özelliğiyle nemlendirici bir bomba gibi çalışır. Cilt bakım endüstrisinde yoğun nemlendirici ve kırışıklık açıcı (anti-age) olarak kullanılır. Aynı zamanda yara izleri ve yara iyileşmesinde faydalıdır.

Hyaluronik Asit Nasıl Çalışır?

Hyaluronik asit, ciltte doğal olarak bulunur. Ancak yaşlanmayla birlikte içeriği azalır. Artmaya başlayan kırışıklıklardan; nemsizlik, mat görüntü, elastikiyet kaybı ve cansız görüntülerin yoğunlaşmasından anlayabilirsiniz. HA topikal olarak uygulamaya başladığınızda, ince çizgilerin ve kırışıklıkların görünümünde kesinlikle bir azalma olduğunu fark edeceksiniz. Bunun nedeni hyaluronik asidin çevreden nemi çekip tutması ve onu susuz kalmış cildinize vermesidir. Hatta nemli cilde uyguladığınızda, HA içeren ürününüzün tam kapasite çalışmasına yardımcı olmuş olursunuz. Bunu yapmanın en pratik yollarından biri cilt tipinize uygun hazırlanmış bir tonik kullanmaktır. Temiz cildinize fısfısladığınız toniğin üzerine HA içeren ürünü kullandığınızda bir taşla iki kuş kaçınılmaz olur. Aynı zamanda bu Hyaluronik asitin yaşlanma karşıtı özelliklerinden yararlanmanın en etkili yoludur.

Aslında hyaluronik asit içeren nemlendirici yada serumlar doğru formüle edildiğinde en basit ama en etkili ürünler arasındadır. Nasıl?

YÜKSEK MOLEKÜLER AĞIRLIKLI HA

Cilt üzerinde film oluşturan bir polimer olarak çalışır: cildi bir film gibi kaplayarak su buharlaşmasını azaltır. Diğer film yapıcı ajanların (balmumu gibi) aksine, yağlı, kalın ve yapışkan bir bariyer yerine kozmetik olarak zarif ve her cilt tipine daha uygun bir film oluşturur. Ciltte bıraktığı his hafiftir; sudan biraz daha yapışkan 🙂 hemen emilir. Böylece ardından diğer cilt bakım ürünlerinizi uygulayabilirsiniz.

ORTA ve DÜŞÜK MOLEKÜLER AĞIRLIKLI HA

Ortamdaki nemi bağlayarak çalışır, yani nemlendiriciden çok nem tutucu görevi görürler. Bazı durumlarda bu, HA’in beklenen nemlendirme aktivitesini tersine çevirebilir, HA ciltten nemi çekip onu daha da kuru hale getirebilir. İşte tamda bu yüzden nemli cilde uygulamak çok keyifli sonuçlar ortaya koyar. İstanbul gibi havası her daim nemli olan bölgeler için zaten sıkıntı olmayacaktır ama kuru iklim veya klimalı ortamlardaki kuru havalar için nemli cilde uygulamak akıllıca olur. Aynı zamanda düşük molekül ağırlıklı HA yapısı sayesinde cildin en alt katmanlarına inebilir ve cildin alt katmanlarını dahi nemlendirir.

Yani dermisten (alt cilt tabakası) epidermise (cildin dokunabildiğimiz dış kısmı) su çekebildiği anlamına gelir.

İşte bahsettiğim tüm bu nedenlerden; hem düşük molekül ağırlıklı HA, hem yüksek molekül ağırlıklı HA içeren bir serum kullanmak cildinizin ihtiyacı olan nemi garanti altına alır. Formülasyonlarını hassasça hazırladığım tamamen doğal, el yapımı Haki Heal’ın HA içeren ürünleri;

A Plus Anti Age Nemlendirici

Code: 8 Göz Çevresi Bakım Serumu na buradan ulaşabilirsiniz.

Cilt bakım rutininiz de Hyaluronik asit eklemeyi mutlaka düşünün! Kullandıkça cildin daha dolgun, daha yumuşak ve daha pürüzsüz göründüğünü fark edeceksiniz. Ancak, cildin bir organ olduğunu ve cilt bakım ürünlerinin ne kadar iyi olursa olsun “sihirli değnek” olmadığını lütfen unutmayın. Yeterince uyumaz, su içmez, yeşil gıdanın yanından geçmezseniz hiçbir şey işe yaramaz. Ne yazık ki böyle bir durumda herhangi bir gelişmeyi farketmeden bir üründen diğerine savrulup durursunuz. 

Tüm sorularınız ve görüşlerinizi aşağıya yorum olarak yazmayı veya buradan mesaj atmayı unutmayın!

Photo by Michael Dziedzic on Unsplash

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.