Çocuklarda Tuvalet Eğitimi ve Bazı Tüyolar

İçindekiler

Anne olmanın fiziksel güçlüklerinin yanında, bizleri asıl yoran şeyin endişelerimiz olduğunu düşünüyorum. Özellikle ilk defa doğum yapan, anneliği yeni deneyimleyenler için durum iyice içinden çıkılamaz hale gelebiliyor. Emzirme, gaz problemleri, uyku rutinleri, ek gıda süreci, tuvalet eğitimi ve çocuklarımız için kullandığımız; oyuncaktan şampuana her türlü malzemenin içeriğini araştırma zorunluluğu, bilgi kirliliği yaşadığımız bu çağda birbiri ardına gelen “acaba”lar doğuruyor. Birçok konuyu öyle veya böyle atlatıp 27 aylık bir annelik macerasından sonra çocuklarda tuvalet eğitimi ve bazı tüyolar yazısını yazacağımı pek de düşünemezdim. Çünkü benim için bahsettiğim endişelerden biri de tuvalet alışkanlığı kazandırmak idi.

Tuvalet yapmayı öğrenmek, ne kadar eğitim olarak adlandırılır bilemiyorum. Sonuçta çocuğun kaslarını kontrol etmeyi başarması, tuvaletini bezi yerine tuvalete yapmasını öğrenmesidir bu. Yani aslında eğitim yerine, alışkanlık kazanma ya da öğrenme süreci demek daha doğru bence. Çocuklar, tahmin ettiğimizden çok daha farkında olarak yaşıyorlar birçok şeyi. Eğitim veya öğretim adı her neyse, bende kendi tecrübemizi anlatarak aklında soru işareti olanlar için fikir vermek istedim. Umarım işinize yarar tüyolar bulabilirsiniz.

Tuvalet Eğitimine Hazır Olma Sinyalleri

Araştırmalara göre çocukların fiziksel ve psikolojik olarak tuvalet eğitimine hazır olduğu zamanlar: 18-36 ay arası, ancak her çocuk kendi gelişimsel durumuna göre değerlendirilmeli elbette. Genel olarak 24- 30 aylık dönemler, en ideal aralık gibi görünüyor. Önemli olan çocuğunuzu gözlemlemek ve fazla aceleci davranmamak.

Çocuğunuz; 

  • Kendini ifade edebilecek kadar iletişim kuruyorsa
  • İki saatten fazla bezi kuru kalabiliyorsa
  • Bezli olduğunun farkında ve tuvaletin ne için kullanıldığını biliyorsa
  • Sabah kuru bezle kalkıyorsa
  • Bezden rahatsız oluyor ve takmak istemiyorsa
  • Bezini doldurduğunda hemen değiştirmek istiyorsa
  • Tuvaletini bezine yaparken saklanıyor, yalnız kalmak istiyorsa
  • El yıkama becerilerini yerine getirebiliyor ise (yardım alarak)
  • Kıyafetlerini yardım alarak değiştirebiliyorsa tuvalet eğitimi için hazır olduğunu düşünebilirsiniz. Bu özelliklerin bir kaçını yapabiliyor olması da hazır olma sinyali anlamına gelebilir.

Dikkat Edilmesi Gerekenler ve Bazı Tüyolar

  • Her çocuğun tuvalet alışkanlığı kazanma süreci kendine özeldir. Lütfen kimseyle kıyaslamayın.
  • Kendi bedenine ait kararları kendisi vermeli, sürekli “çişin geldi mi?” diye sıkboğaz etmeyin. Çocuğunuzun adına tuvalete gitme zamanlarına siz karar vermeyin.
  • Sabırlı olun. Ne kadar rahat olursanız süreç o kadar kısa olacak aklınızdan çıkarmayın.
  • Oyunun gücünden yararlanın. Peluş oyuncaklarını tuvalete götürebilir, çocuğunuzun peluşlara tuvalet yaptırmasını sağlayabilirsiniz. Benzer şekilde kendinize iki adet telsiz yapıp tuvalet ihtiyacını bu şekilde haberleşerek gerçekleştirebilirsiniz.
  • Süreçte anne-baba dışında biri yer alacaksa (bakıcı, anane-babane gibi) önceden haber verin ve nasıl bir yol izleneceğini anlatın.
  • Çalışıyorsanız mümkünse en az 4 günlük bir izin dönemine denk düşürün.
  • Çocuğunuz hazırsa illa yaz mevsiminin gelmesini beklemeyin. Bu konuda geç kalmak daha sonra işinizi zorlaştırabilir.
  • Kazalar olabilir ani tepkiler vermeyin. Evin pislenmesini göze alın. Yıllar sürecek travmalara neden olmayı istemezsiniz.
  • Kitaplardan mutlaka yararlanın. Bunu, bez bırakmaya başlamaktan çok daha önce yapın. 
  • Tuvalet alışkanlığına başlamadan önce hayatınızın rutinde ilerliyor olması gerekir. Taşınma, hastalık, kardeş doğumu gibi büyük değişikliklerin olmadığı bir zamanı bekleyin.
  • Haddinden fazla övgüden kaçının, ancak takdir etmeyi unutmayın.
  • Lazımlık ya da klozet kapağı gibi ihtiyaçları çok daha önceden temin edin.
  • Söz konusu çocuk olduğunda değiştirilemez kural diye bir şey yoktur. Bezi gerekirse tekrar takabilir, çocuğunuz istiyorsa gece bez kullanmayı tercih edebilirsiniz. Önemli olan akıl karışıklığı yaratmayacak şekilde davranıp bunu çocuğunuzla işbirliği içerisinde yapmanızdır.
  • İlk defa tuvalete yapmayı başardığında, bunu kutlayın, çiş ve kakalara “bay bay” yapın.
  • Tuvalet alışkanlığı kazandırma; temizlenmek, sifon çekmek ve ellerini yıkamasını da içinde barındırır, bunları kendisinin yapmasına fırsat verin.
  • Kendinizi de psikolojik olarak bu duruma hazırlayın: “daha fazla yorulabilirim, etraf pislenebilir, süreç zor olabilir” diyerek önceden her durumu kabullenin.

Bizim Deneyimimiz: Tuvalet Alışkanlığı Kazandırmak İçin Sürece Nasıl Başladık?

Bizim için süreç, bezi bırakmaktan yaklaşık 2 ay öncesine dayanıyor; bu süreçte sıkça kitaplardan yararlanarak, hikayeler üzerinden konuyu anlamasına, üzerine sık sık konuşarak aşina olmasına imkan tanıdık. Yine aynı zamanlarda tuvalet aparatlarını (Tuvalet kapağı ve taburesi) temin ettik. “Teo’nun Kaka Kitabı” bu süreçte en sevdiğim ve yararlandığımız kitap oldu. Ayrıca çocuğunuz tekerleme ve şarkı seviyorsa cep boyuyla her yere götürebildiğimiz: Ece’nin Serüvenlerinden “ECE- Tuvalet Eğitimi” sesli kitabı da üç sayfalık eğlenceli bir destekleyici. 2 aylık bu “konuşma” süreci hem bizim hem de onun yumuşak ve sıkılmadan sürece adapte olmasını sağladı. Bu süreçte en çok kullandığım destekleyici cümle ise “aaa popon kızarmış eğer bez kullanmıyor olsaydık bu sorunu yaşamazdık. Neyse ki yakında artık bez kullanmayacağız” idi. Ama arada “tuvalete yapmayı denemek ister misin?”  diye sorduğumuzda kabul etmedi. Bu durumda yapılacak tek şeyi yapıp saygı duyarak, ısrar etmeden beklemeye devam ettik. 

Bizim Deneyimimiz: Tuvalet Alışkanlığı Kazanmak ve Bezden Kurtuluş

Bezi ilk çıkarışımız tamamen spontane oldu. Bir sabah kalktık ve artık bez kalmamıştı. Gayet sıradan bir durummuşçasına “oğlum, hiç bezimiz kalmamış şimdi bez bağlayamıyorum çişin geldiğinde söyler misin?” deyip konuyu kapattım. Aradan 1 saat geçtikten sonra sormak istedim ama bir yerlere yapmasına göz yumarak ne durumda olduğunu öğrenmek için sormadım. Sonuç hüsranla sonuçlandı tabii; çişini yapmaya başladığı zaman ancak fark etti ve “anneeee” diye seslendi. Suçlamadan sakin ama yanlış olduğu izlenimi vereceğim bir tavırla “ooo bir kaza oldu sanırım sorun değil, şimdi temizleriz bir sonrakini tuvalete yaparız” dedim. Aşağı yukarı benzer bir durumu gün boyu üç kere yaşadık. Akşam gerekli önlemleri alıp yatağına bez takmadan yatırdık. Sabaha karşı yine bir temizlik işlemi yapmamız gerekti.

Ertesi gün annemin durumdan haberdar olmamasına bağlı olarak yanlış bir izlenim vermek zorunda kaldık. Annem, yere çiş kaçırdığını gördüğünde şaşkınlıkla suçlayıcı davranmıştı neyse ki bu büyük bir sorun olmadı ama biraz aklı karıştı. Bunu söylüyorum çünkü hem bir örnek olur hem bu olaydan sonra bez takmak istediğini söyleyince reddetmeyip bezi takmak durumunda kaldığımızdan haberiniz olsun. Takarken “bunu sadece sen istediğin için, popon üşümesin diye takıyorum. Lütfen tuvaletin geldiğinde bana söyle” dedim ve bundan sonra her seferinde tuvaletini söyledi. Yani bez takarak tuvalete alışmış kaç çocuk vardır bilmiyorum. Belkide bezinin takılı olması ona güven verdi. Bezli ama tuvaleti kullandığımız 5 günün ardından siparişini verdiğim külot ve boxerlar gelince bezden kurtulup bizim gibi külot giyebileceğini müjdeli bir şekilde söyleyince, bezden de tamamen kurtulmuş olduk.

Oyunun Gücü ve Gözlemci Olmak Önemli

Bir örnek daha, 2 yaş sendromu sağ olsun; oyun aşkı tuvaletini söylemesine her zaman engel oluyor, çişinin geldiğini ve tuvalete gitmesi gerektiğini biz hatırlatmak zorunda kalıyorduk. O an fark ettim ki yeni bir alışkanlık ortaya çıkmak üzereydi. İşte bu noktada yardımcım yine bir oyun oldu. Kendimize karton kutulardan birer tane telsiz yaptık, hem bunları yaparken etkinlik ortaya çıkarmış olduk hemde tuvalet için artık bu şekilde haberleşecektik. Sonuç: kesinlikle işe yaradı! Bir süre (yeteri kadar çişi gelmese bile) telsizle haberleşerek tuvalete ziyaretler yapmaya başladık. Ve son bir aydır bir kere gece kaza yaşamanın dışında olumsuz bir durum yaşamadık.

Demem o ki endişelerim yerini gereksiz ayrıntılara bıraktı. Rahat olmayı başararak nasıl aksiyonlar almanız gerektiğini bildikten sonra konuyu çokta büyütüp üzerine saatlerce düşünmeye gerek yok sanırım. İstisnai durumlar elbette mümkün ancak çoğu kişi bu aşamaları büyük sorunlar yaşamadan atlatıyor. İşte bu ve benzeri şeyleri göz ardı edip yersiz endişelere ve kuruntulara kapılabiliyoruz. 

Tuvalet eğitimi dahil, sevgi ve sabırla halledilemeyecek hiçbir şey yok!

Photo by Jan Antonin Kolar on Unsplash 

Photo by Markus Spiske on Unsplash

Paylaş

Yazar

Yasemin Güler

yasemink@kadinvs.com