Eleştirilme Korkusunu Aşmak İçin 6 İpucu

Bazen kendinizi fikirlerinizi sansürlerken veya kendinizi başkalarına tam olarak ifade edemediğinizi düşünürken buluyor musunuz? Aklınızda ne olduğunu söylerseniz çevrenizin ne düşüneceğinden korkuyor musunuz? Yakın arkadaşlarınız, aileniz ya da iş arkadaşlarınız tarafından eleştirilme korkusu ile kendinizi durduruyor musunuz?

“Her insan, zihnini işgal etmesine izin verdiği egemen düşünce yüzünden şu anda olduğu insandır.”

Napoleon Hill

Hepimiz eleştirinin farkındayız aslında. Yaptığımız ya da söylediğimiz şeyi beğenmeyen birinin sözlerindeki belirsizlik apaçık ortada oluyor çünkü. Kim doğrudan yaralayıcı hakaretlerin ucunda olmak ister ki? Özeleştiri ya da doğrudan zorbalık, kabalık adı ne olursa olsun, bunun ne kadar kötü hissettirdiğini biliyoruz. Ama hayatımızı bu korkuyla sürdürürsek başkalarının bizim için “layık” gördüklerinden öteye gidemeyiz. Hayallerimizde hak ettiğimize inandığımız o “güzel hayat” bir fanteziden öteye geçmez. Eleştirilme korkusu sandığımızdan daha büyük bir engel olabilir…

Eleştirilme Korkusunun Üstesinden Gelmek

Eleştirilme korkusunun üstesinden gelmenin ilk adımı, ne olursa olsun kendimizi sevme yeteneğimizdir.

Kendimize ve başkalarına karşı gerçekte kim olduğumuza, neye değer verdiğimize, ne yapmak istediğimize ve neden yaptığımıza dair dürüst olmayı öğrenmeliyiz. Kendimizi başkaları tarafından biçilen bir rol veya kategoriye sığdırmak için çalışırsak, bunu asla yürekten yapamayacağımız için beklentileri karşılayamaz sonunda yine eleştirilen kişi oluruz.

Eleştirilme korkusu ya da eleştiriye maruz kalmak yetersiz hissettirebilir ama konfor alanı dışına çıktığımızda başlar kim olduğumuz. Konfor alanı dışına çıkıp eleştirinin üzerine gittikçe, başkalarının hakkımızda ne düşündüğünü bilmeyi istemek ve dışarıdan onay alma ihtiyacımız da azalır zamanla.

Hayalleri, özlemleri, hataları ve kusurları ile değerli olduğumuzu kendimize hatırlatmalıyız. Hepimiz kusurlarla doluyuz ve bu da bizi insan yapan şey değil mi?

Başarının ölçümü kimin yargıladığına bağlı olarak değişir. Aslında başarının tek ölçüsünün kendimiz olduğunu fark etmeliyiz.

Birçok kişi olumsuz eleştiri korkusuyla kendisini geride tutar. Diğer insanların fikirlerimiz ya da hayallerimiz hakkında ne söyleyeceklerini, fırsatlar karşısında ki girişimlerimizde çevremizin nasıl tepki vereceğini endişe içinde düşünürüz. Yeni bir şey yapmak ya da olmak istersek çevremizin nasıl tepki vereceği hakkında hikayeler yazar dururuz…

Çevremizdeki insanlar tarafından maruz kalacağımız eleştiri korkusuyla, olduğumuz yerde kalır ve fazla dikkat çekmemeye karar veririz sonunda. Birçok kadın, potansiyel gücünü ya da isteklerini kontrol altında tutan ve bizi “güvende” hissettiren çok güçlü bir iç eleştiriye, iç “denetleyiciye” sahip.

Ancak eleştiriden korkmak, hayal kurmayı bırakmamıza, kolay ya da sıradan hedefler seçmemize ve kendi potansiyelimizi düşürmemize sebep olmuyor mu? Bu korku “tamamen” kendimiz olmayı engelliyor ve düşük standartlarda bir hayat sürmemize neden oluyor her anlamda.

Yargılamaya hakkı olmayan insanları, görmezden gelmeyi öğrenmeliyiz. Ancak tam tersi durumda eleştiriyi dikkate alıp üzerinde düşünmeyi de unutmamak gerek. Çünkü gerçek başarıya ulaşmamıza yardımcı olacak şey, yine bize saygıyla ve objektif olarak, doğru kişilerden gelen eleştiriler olacaktır.

ELEŞTİRİLME KORKUSUYLA BAŞA ÇIKMAK İÇİN 6 İPUCU

1. Eleştirmeni dinleyin

Müdahale etmeyin veya kesmeyin. Objektif kalmaya çalışın. Gerçekten dinleyin sadece başınızı sallayarak değil! Karşınızdakinin bakış açısını anlamaya çalışın. Eleştirinin nereden geldiğini anlamaya çalışın. Kendinize bu eleştirinin gerçek olup olmadığını sorun.

2. Savunma yapmayın

Hoş geldin eleştiri. Eleştirmeni size yardım eden kişi olarak görmeyi deneyin. Birden sizde eleştiri yapanı eleştirmeyin. Güvensizliklerinizi eleştiriye yansıtmaktan ve yalnızca kötü yorumları duymaktan kaçının. Zorlanıyorsanız kendinize biraz zaman tanıyın. Herhangi bir cevap vermeden bir süre düşünün. Karşınızdaki yapıcı bir kişi ise sizi mutlaka anlayacaktır. 

3. Eleştirinin kimden geldiğini tespit edin

Ne düşündükleri kimin umurunda! Saygı duyduğunuz insanlardan gelen eleştirilere çok dikkat edin ancak sizi tanımayan ya da size saygı duymayan insanlardan gelen eleştirilerden kendinizi koruyun. Çünkü asılsız dahi olsa buna tepki verebilirsiniz. Yıkıcı eleştiriyi yapıcı yollarla çözmeye çalışın.

4. Tepkilerinizi geciktirin

Ona kadar sayın, derin bir nefes alın, üzerine uyuyun, o e-postayı göndermek için ertesi güne kadar bekleyin… Her türlü gecikme iyidir. “Öfkeyle kalkan zararla oturur” aklınızdan çıkarmayın. 

5. Hatalarınızı kabul edin

Gerektiğinde sorumluluğu almalısınız. Bir ortamda (veya bir ailede) biri suçu kabul edene kadar herkes çok endişeli olur ve herkes hatalı kişiyi suçlama eğilimindedir. Ancak suçlu olduğunun farkında olan kişi bunu kabul ederse herkes ne yapılması gerektiğine odaklanır.

6. Başarısızlığın tadını çıkarın

Gerçek şu ki, yeni şeyler denemek ve yüksek hedeflerimizin olması bizi eleştiriye maruz bırakıyor. Başarısızlığı da hayatın bir parçası olarak görmek ve eleştiriye farklı bir gözle bakmak korkularla baş etmenin bir yolu olabilir. Gerektiğinde “başarısızlığın tadını çıkar” diye kendinizi motive edin. Aksi halde eleştiri korkunuz gittikçe sizi kendinizden uzaklaştırır!

kapak fotoğrafı: Photo by Jeremy Thomas on Unsplash

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.