Evcil Hayvan ile AB Ülkelerine Nasıl Gidilir?

Evcil Hayvan ile AB Ülkelerine Nasıl Gidilir?

İstanbul’dan Fransa’ya taşınınca, minik dostumuz, bizimle birlikte ülkeler arası seyahat ederek, yuvasını değiştirdi. Bu karmaşık süreci öğrenmek isteyen herkes için konuyu kaleme almanın iyi olacağını düşündüm. O yüzden “Evcil hayvan ile AB ülkelerine nasıl gidilir?” diye düşünen varsa, sorularınızı cevaplamaya çalışacağım.

Süreci en başından ve Fransa’daki evimize girene kadar yaşadıklarımızla anlatmaya çalışacağım. Çünkü malesef havayolu şirketleri de bürokrasi de köpeğimi benim gördüğüm gibi can yoldaşı olarak görmüyor, bu da bazı zorluk ve streslere neden olabiliyor. İnsan yavrusundan istenmeyen belgeler köpeğimizden isteniyor. Gelecekte minik dostunu yurt dışına yanına almak isteyenler varsa bu yazının yardımcı olacağına eminim. (Yazının sadece AB üyesi ülkeleri için geçerli olduğunu ve sadece köpek ile seyahatten bahsettiğini hatırlatırım. Son kertede ben sadece kendi deneyimimi paylaşıyorum.)

Evcil Hayvan ile AB Ülkelerine Taşınmak

Varan 1:

Öncelikle canınızdan çok sevdiğiniz köpeğinizi ne zaman yanınıza almak istediğinize yani bileti hangi ay ve gün için alacağınıza karar verin ve veterinerinize gidin. Veterinerden köpeğin kuduz aşısı ile ilgili bilgi alın. (veya aşı karnesine bizzat bakın) Eğer aşının 1 yıllık süresi dolmak üzereyse yenilemeyi bekleyin. Diyelim ki Nisan ayında dolacak ve yenilenmesi gerekecek ama siz şubat ayındasınız. O zaman biraz daha dişinizi sıkın. Neden? Çünkü AB’ye giriş prosedürü en az 3 aylık süre gerektiriyor. Bu uyarıdan sonra aşının yeni yapıldığını varsayarak anlatmaya başlıyorum: Yenilenen kuduz aşısı mutlaka AB’ye uygun evcil hayvan pasaportuna işlenmeli. Yani o andan itibaren köpeğin yeni aşı karnesi bu pasaport ve aşıların artık eskisine işlenmesi gerekmiyor. (Yine de eskisini atmayın) Köpeğinize mutlaka çip takılmalı ve kuduz aşısının yapılmasından en az 30 gün sonra yeniden veterinere gidip köpekten bir miktar kan alınmalı ve Ankara’ya teste gönderilmeli. (AB tarafından onaylı tek Türk laboratuvarı Ankara’da ve kuduz aşısının hayvanda tutup tutmadığına bakılıyor) Siz uğraşmak istemezseniz (ki bence uğraşmayın) veterinerinizden rica edin, kanı Ankara’ya o göndersin.

Varan 2:

Test sonucu 3 ilâ 4 haftada gelecek, endişelenmeyin ve sabırla bekleyin. O test sonucunda köpeğin çip numarası yazmak zorunda, işte bu yüzden kan alınmadan önce köpeğe çip takılmalı. Bazı Fransız kaynaklar kanın alındığı tarihten, bazıları ise test sonucunun çıktığı tarihten itibaren 90 gün sonra AB’ye girilebileceğini söylüyor. Bence siz risk almayın ve test sonucunun çıktığı tarihten 90 gün sonrasına uçak biletinizi ayırtın. (Ayrıca yine bazı Fransız kaynakların bu test sonucunun 4 ay geçerli olduğunu söylediğini söylemeliyim. Yani size pratikte sadece 1 ay kalıyor. Bu bilgiyi okuduğum site resmi site olduğu için ben riski sıfıra indirerek 91. güne bilet aldım. Zaten yavruma kavuşmak için neden bekleyeyim ki? Bazı kaynakların test sonucunun 1 yıl, bazılarının ise ömür boyu geçerli olduğunu söylediğini göreceksiniz. (Evet çok kafa karıştırıcı. Ne kadar çok araştırırsanız o kadar bilgi kirliliği oluyor) THY ile uçacaksanız kendi biletinizle köpüşünüzün biletini müşteri hizmetlerinden aynı anda almalısınız. (THY yurt dışı uçuşlarda hem kabin hem bagaj bölümüne köpek alıyor) PGS ile uçacaksanız önce kendi biletinizi internetten almalı akabinde köpeğin bileti için müşteri hizmetlerini aramalısınız. (PGS yurt dışı uçuşlarda sadece kabine evcil hayvan kabul ediyor! Büyük boy köpeğiniz varsa PGS ile uçamazsınız) Biz PGS ile uçtuk.

Varan 3:

Biletiniz ve test sonucunuz cepte. Önünüzde 3 ay var. Bu zamanı çok iyi değerlendirmelisiniz çünkü köpeğin kafesiyle beraber 8 kilo olması gerektiği için köpeğe diyet yaptırmalısınız. Dolu dolu 3 ayınız var, köpeğe “hard core” diyet yaptırmayın; sağlıklı ve yavaş yavaş kilo versin. Kabine kabul edilen kafesler için havayolu şirketlerinin dayattığı kafes ölçülerini göreceksiniz ve ASLA O ÖLÇÜLERDE KAFES BULAMAYACAKSINIZ. Ama endişelenmeyin kimse kontuarda eline mezura alıp kafesin ölçülerini kontrol etmiyor. Elbette göze batacak kadar büyük kafes almayın ancak o ölçülere makul şekilde yakın olan kafesi satın alın. Biz giderken kafes+köpeğin 8 kilo olup olmadığına da bakılmadı (ki baya kilo verdirmiştik) ama siz risk almayın ve mutlaka kilo kuralına özen gösterin. (Büyük boy köpeğiniz varsa zaten kabinde yolculuk etmeyecek; kilo verdirme probleminiz yok)

Varan 4:

89 gün bitti diyelim. Artık yavrunuzla gitmenize 2 gün kaldı. İşte o 2 günde yapmanız gereken son bir şey var. O da Tarım İlçe Müdürlüğüne gitmek ve çıkış kağıdı (resmi adıyla: sağlık sertifikası) almak. Köpeğinizle gitmenize gerek yok. Köpek pasaportu ve test sonucunu yanınıza almanız yeterli. Türkiye’deki ikâmetgahınız neredeyse (umarım ikâmetganızı yurt dışına almamışsınızdır.) o belediyeye bağlı T.İ.M’ne gideceksiniz. (Gitmeden arayın ve randevu alın) Telefonda söylemeyebiliyorlar ama döner sermayeye 190 TL ödeyeceksiniz o yüzden hazırlıklı gidin. (Bize söylenmedi Allah’tan yanımızda nakit vardı !!!) Yaklaşık yarım saatte işleminiz tamamlanacak. Uçuştan önceki son saatlerinizi tüm belgelerin fotokopisini çekmek için değerlendirin. (Çıkış kağıdı sadece 10 gün geçerli. 10 gün içinde uçmalısınız.)

Varan 5:

İşte büyük gün geldi. Havaalanındasınız. Sizinle ilgili işlemlerden sonra köpeğin pasaport fotokopisi istenecek çünkü uçuş görevlilerine teslim edilecek. Bunun dışında hiçbir şeyin kontrol edilmediğini söyleyebilirim. (Yukarıda söylediğimi tekrarlıyorum: Sadece kendi deneyimimizden bahsediyoruz. Siz bu işlemleri yaparken daha az veya daha detaylı incelemeler olabilir) Öte yandan: köpeğiniz kulakları yukarı dikilen bir köpekse kilosuyla orantılı pasiflora vermelisiniz çünkü bu tip köpekler stresli oluyor. Kulakları yere doğru sallanan minnoş bir köpeğiniz var ise hiçbir şey vermeyin. Benimki gibi vurdumduymaz ve gamsız oluyorlar. Uçuş boyu uyuyorlar. (Uçuş boyunca ağlamasıyla zırlamasıyla başımızı ağrıtan bebeklerden hiçbir belge istenmiyorken benim meleğim için ne kadar uğraştık. Adaletin bu mu dünya?) AB ülkesindeki pasaport kontrolünden geçtikten sonra köpeğiniz için gümrük polisine gitmeniz köpeğin girişini yapmanız lazım.

Havaalanından çıktıktan sonra evimizin yolunu tuttuk. Uçakta uykulara doyamayan yavrumuz yine yol boyunca uyudu. Nihayetinde çok yorgun bir şekilde evimize vardık. Fransa’da evcil hayvanların kaydettirilmesi gereken ICAD isimli bir devlet kurumu (Fransız Tarım Bakanlığı’na bağlı bir birim) var. Oraya Fransız veterinerden alacağınız “importation” belgesinin orijinalini, evcil hayvan pasaportunun ve çıkış kağıdının fotokopisini 9,23€ luk çek ile postalıyorsunuz. Dostunuz adresinize kaydedilmiş oluyor ve kimliği gönderiliyor.

İşte böyle… Artık yavrumuzla yaşıyoruz. Sizin de bu mutluluğu tatmanızı isteriz. Yardımcı olabildiysem ne mutlu, şimdilik hoşça kalın!

Yararlanılan Görsel Kaynaklar :
Photo by Alvan Nee on Unsplash
Photo by CDC on Unsplash

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.