Ülkemiz, yılın 3 mevsimi güneş alan ve güneş enerji sistemleri için dahi çok verimli bir iklime sahip. Buna karşılık yeni doğanlarda D vitamini eksikliği görülme oranı %80’leri buluyor. En iyi ve en doğal D vitamini kaynağı güneş iken nasıl oluyor da bu vahim tablolarla karşı karşıya kalıyoruz? Muhakkak bir şeyleri yanlış yapıyoruz. Sorgulanması gereken bilgilerimizin güncelliğini koruyup korumadığı ve güneşten D vitamini almanın doğru yolu nedir? sorusu olmalı.
Hepimizin bildiği gibi D vitamini, sağlıklı kemikler için gereklidir. Vücudumuzun besinlerden kalsiyum ve fosfatı emebilmesi için D vitaminine ihtiyacı vardır. Bu mineraller sağlıklı kemik, diş ve kaslar için önemlidir.
D Vitamini Eksikliği
D vitamini eksikliği, kemiklerin yumuşak ve zayıf olmasına neden olarak kemik deformasyonlara yol açabilir. Örneğin, çocuklarda D vitamini eksikliği raşitizme neden olabilir . Yetişkinlerde kemik ağrısı ve hassasiyete neden olan osteomalaziye yol açabilir.
Aynı zamanda D vitamini eksikliği, sadece kemik hastalığına neden olmakla kalmaz, kemik hastalığı olmadan başta kanserler, enfeksiyonlar, romatizmal hastalıklar, otoimmün hastalıklar, nöropsikiyatrik hastalıklar, koroner kalp hastalıkları ve hipertansiyon gibi çok sayıda hastalığa yol açabilmektedir.
D vitamini ihtiyacımızın %90’ı güneş tarafından karşılanır. Güneş ışınları başlıca UVA ve UVB ışınlarından oluşur ve bu ışınlar (UVB ışınları) cildimize nüfuz ederek, cilt hücrelerindeki kolesterole çarpar ve D vitamini sentezinin gerçekleşmesi için enerji sağlar. Yani vücudumuzun D vitaminini karşılayan ışın UVB ışınlarıdır.
Ne Zaman Güneşlenmeliyiz?
D vitamininin depolanabilen formu UVB ışınlarıdır ve bilinenin aksine bu ışın, güneş ışınlarının dik açıyla geldiği öğle saatleridir.
Halbuki toplumumuzda ve dünyada, güneşin yoğun olduğu 10-00-16:00 saatleri arasında güneşe çıkmamak öneriliyor. Peki, D vitamini sentezlemeyi sağlayan UVB ışınları, tamda bu saatlerde etkinliğini gösterdiğine göre, bu saatlerin dışında güneşlenmek sadece UVA (cilt yaşlandıran) ışınlarını almamıza neden olmuyor mu?
Güneşten yeterli UVB ışınını almak için cilt renginiz ve yapısına bağlı olarak ortalama 10-30 dakika gibi bir sürede ihtiyacınız karşılanmış olur. Bunun dışında kalan sürelerde direk güneş ışığına maruz kalmamak ve güneş kremi, şapka, gözlük gibi ürünler kullanmak güneşin zararlı etkilerinden korunmak için çok önemlidir.
Güneş ışınlarının geliş açısı bulunduğunuz yere göre değişiklik göstereceğinden ve mevsimsel döngü itibariyle de güneşlenmeniz gereken saatler farklı farklı olacaktır.
Daha koyu tenli kişilerde, emilen UVB ışık miktarını azaltarak cilt hasarına karşı koruma sağlayan bir bileşik olan melanin daha fazladır. Daha koyu tenli insanlar, daha açık tenli insanlarla aynı miktarda D vitamini alabilmek için güneş ışığında daha fazla zamana ihtiyaç duyar.
Öneri; Woto.com’un sağlıklıyasıyoruz ile birlikte geliştirdiği uygulama ile hangi yerde ne zaman güneşlenmeniz gerektiği bilgisine buradan ulaşabilirsiniz.
Ayrıca güneşlendikten hemen sonra duş alıyor, el ve kolları şampuan veya sabunla yıkıyorsanız, UVA ışınlarının deri tarafından emilimi gerçekleşmeden bunu vücudunuzdan uzaklaştırmış oluyorsunuz. Bunun yerine sabun veya şampuan kullanmadan hafif ılık bir duş almak sürecin tamamlanması açısından daha sağlıklıdır.
Güneşli bir pencerenin yanında iç mekanda oturup vücudunuzun D vitamini yaptığını düşünüyorsanız bundan vazgeçmelisiniz. Zira UVB ışınları camın içinden geçemez, ancak ciltte yaşlandırıcı etkiye sahip olan UVA geçebilir. Yani camın arkasından güneşlenmek bırakın yararı daha çok zararlıdır.
Bağışıklığınızı yüksek ve sıkı tutmak için D vitamini açısından zengin besinler almalı, güneşte biraz zaman geçirmeli veya D vitamini takviyesi kullanmalısınız.
D vitamini alabileceğimiz besinler, somon, uskumru gibi deniz ürünleri, yumurta sarısı ve kırmızı ette bulunur. Besinlerden D vitamini alıyoruz ancak bu besinleri ne kadar tüketirseniz tüketin özellikle kış mevsiminde bir yetişkin için besinlerden emilim yeteri kadar karşılanmayacaktır.
Bunu karşılamanın en iyi yolu özellikle güz döneminde; içeriği temiz, saf zeytinyağ içeren bir D vitamini takviyesi kullanmaktır. Önerilen D vitamini alımı 400–800 IU / gün veya 10–20 mikrogramdır. Bununla birlikte, bazı çalışmalar, optimal kan seviyelerini korumak için daha yüksek bir günlük 1.000-4.000 IU (25-100 mikrogram) alımın gerekli olduğunu göstermektedir. Bu oranları belirleyecek tek kişi doktorunuzdur.
D Vitamini Fazlalığı
D vitamini fazlalığında, toksik bir etki görülür ve D vitamini zehirlenmesi meydana gelir. Ancak bu çok çok nadir ortaya çıkan bir durumdur. Bunun için uzun yıllar yüksek miktarlarda D vitamini takviyesi almak gerekir.
Bu toksisitenin ana semptomları arasında kafa karışıklığı, konsantrasyon eksikliği, uyuşukluk, depresyon, kusma, karın ağrısı, kabızlık ve yüksek tansiyon yer alır.
Güneşten D vitamini almanın doğru yolu nedir? içeriğini beğendiyseniz şunlar da dikkatinizi çekebilir;
Kapak Fotoğrafı: Photo by Kent Pilcher on Unsplash
Kaynaklar:
https://www.whiteparishsurgery.co.uk/syndication/live-well/healthy-body/how-to-get-vitamin-d-from-sunlight
http://woto.com/guneslenme-takvimihttps://www.healthline.com/nutrition/vitamin-d-from-sun#amount-of-skin
https://articles.mercola.com/sites/articles/archive/2012/03/26/maximizing-vitamin-d-exposure.aspx
http://www.beslenmebulteni.com/butun-yonleri-ile-d-vitamini/2/
https://hsgm.saglik.gov.tr/depo/birimler/kanser-db/yayinlar/raporlar/D_Vitamini_Gunes_Isinlari_UVB_ve_Kanser.pdf