Harun Kolçak ve vasiyeti üzerine yazısı “Nereden çıktı?” diyebilirsiniz. Aylardan ne temmuz, ne de Harun Kolçak’ı anma haftası. Sadece bir rastlantı. Okudukça etkilendiğim vasiyeti sizlerle de paylaşmak istedim. Hala sağlıklıyken hala sevdiklerimizleyken ve en önemlisi çevremizdeki canlılara- özellikle minik dostlarımıza- sahipken belki bir farkındalık yaratır bizlere. Ama öncelikle güzel insandan biraz bahsedelim.
Harun Kolçak Kimdi?
Harun Kolçak 15 Temmuz 1955 yılında İstanbul’da doğdu. Kendi şarkılarını yazdı ve söyledi. Dönemine damga vuran, vefatından sonra bile şarkıları dillerden düşmeyen unutulmaz sanatçılar arasında yerini aldı.
Harun Kolçak Yaşamı
Yaşamı boyunca müzik dünyasında birçok önemli isimle çalışan Harun Kolçak, başarılarını ödüllerle taçlandırmıştır.
Fakat ilk kez 2010 yılında hayatına giren kanser hastalığıyla çetin bir mücadeleye girişmiştir. Bu mücadelesinden de kendi maneviyat gücüyle başarıyla çıkmıştır. Geçirdiği ilk zorlu ameliyat sonrasında ise yaptığı açıklamayla farkındalık yaratmaya çalıştığı aşikardır: “Ölüm hayatta birçok şeye anlam katıyor. Ölümsüz olsaydık, birbirimize değer vermezdik.”
Ama maalesef bu amansız hastalığı HArun Kolçak’ı ilk seferde yenemese de peşini bırakmamış ve 2016 yılında tekrardan nüksetmiştir. Bu seferde de zorlu bir macadelede asla pes etmeyen Harun Kolçak’ı alamayan hastalık, son kez geldiğinde onu almayı başaracaktır.
19 Temmuz 2017 yılında hayata gözlerini yuman sanatçı, ardında vasiyetini bırakacaktır.
İşte Harun Kolçak’ın Vasiyeti…
“Bütün organlarımı bağışladığım için muhtemelen ölümümden sonra beni size bir poşet içinde verecekler. Fazla kurcalamayın. Cesedimi o poşetle toprağa gömüp, üzerime bir ağaç dikilmesini istiyorum. Mezar taşı istemiyorum. Ne cenazemde, ne de sonrasında 3’üydü, 7’siydi, 40’ıydı gibi bahaneler ile karnınızı şişirmeyin. Ben, siz pide yiyin diye ölmedim.
Arkamdan dua da etmeyin, yaşarken yapmadığınız iyiliği öldükten sonra yapmayın, yemem.
İlla birilerine yemek vermek isterseniz sokak hayvanlarına verin. Bu en net isteğimdir. Hiçbir eşyamı bir tanıdığa vermeyin. Aşevlerine ya da sosyal hizmetlere verin. Beni tanıyanlar bilir, açık sözlüyümdür. O yüzden gönlüm ister ki hepinizden önce öleyim. Sonraya kalıp da kimsenin ölüsüyle uğraşamam. Arkamdan da atıp tutabilirsiniz, rahat olun. Sizinle mi uğraşacağım? Ne güzel ölmüşüm.
Ve evet.. Hayvanları insanlardan daha çok seviyorum.”
Harun Kolçak