İş Hayatında İnisiyatif Verememe Hastalığı

Her dönem iş hayatının yeni bir konusu olur, herhalde aldığın yaşa göre yenileniyor. Benim yaş grubumun konusu (33 yaşımdan katılıyorum yarışmaya) iş hayatında inisiyatif verememe hastalığı. Çömezlikte paradır, çalışma koşullarıdır, yükselmedir nazaran basit şeyler konuşulurdu. Şimdilerde pekala bir işi hakkıyla yönetebilecek tecrübede insanlar olmamıza rağmen çok az söz hakkımız olması ve sormadan/danışmadan iş yapabilme yetimizdeki azalmadan bahsedip duruyoruz. 

Hepimizin hayatında neden öyle yazdıncılar var. “Şöyle deseydik (kim kim? ben maili tek başıma yazıyorum.) ya da bana bir danışsaydın. Her an oline’ım biliyorsun.” Biliyoruz her an onlinesınız dolayısyla bizimde her an online olmamızı bekleyecek kadar bencilsiniz biliyoruz. Bunun yanında empati kabiliyetinizin ne kadar düşük olduğunu, aynı zamanda işten başka bir hayatınızın olmadığını bizim de olmasını istemediğinizi biliyoruz hiç merak etmeyin. Söylemiyorsak aile terbiyemizden, kendimize yakıştıraramamızdan, cevaben söylenmesi gerekenler profesyonelliğe sığmadığından…

Pandemiyle birlikte çığrından çıkan yoğun ve saatsiz çalışma inisiyatif konusunda herhangi bir gelişme sağlamadı maalesef. Herkes çılgınlar gibi çalışıyor ama kime sorsam kararları alan kişi kendisi değil. Önce şüphelenmemiştim sonuçta yakın arkadaşlarım aynı iş dallarında çalışıyor inisitiyatif veremeyen insanlara denk geldik şans falan demiştim ama bakıyorum da hiç de tesadüf değil. Egolar savaşıyor. 

Evden çalışmalar başlayınca sanki başlarında durup yeterince canlarını çıkaramıyoruz diye sıkıntıya girdi bazıları. Nasılsa evdeyiz ya o bilgisayarda oralarda bir yerlerde sürekli açık durmak zorundaymış gibi ama sanki inisiyatif verememe hastalığına müzdarip değilmişiz gibi de. Evdeyiz ya eşimle akşam görüşmemize gerek yok sanki ya da yemek saati, uyku saati hiçbirinin önemi kalmadı. Whatsapp outlookumdan beter bir halde. Özel telefonlarımız ne zamandan beri iş yapılan bir yere dönüştü? İş yaptığım her insanla en az 2 grubum var. İş yaptığım 10 insan varsa kombinasyonu siz hesaplayın ki sadece 10 insanla iş yapmak ne mümkün. 

Eskiden ailem ve yakınlarım ile yazıştığım whatsuppta bildirim görünce tüylerim diken diken oluyor. Okuyunca gözlerimde şimşek emojisi yaratan 2 tane cümle var ki sık sık rast geliyorum;

İnisiyatif Verememe Hastalığının Altyazıları

“Unutmamak için yazıyorum.” 

Bu en sevdiğim buna karşılık destan yazarım ama argo kelimeleri kullanmadan imkansız. Bunun altyazısı şu: Senin özel hayatınmış, yok efendim akşam saatiymiş falan benim umrumda değil ben şu an öğrendim ya da hatırladım benim aklımda durup beni kemireceğine seni kemirsin. Bana dokunmayan yılan bin yaşasın. 

“Bu saatte rahatsız ediyorum ama.”

Ben de emir kuluyum bahanesine sığınarak bendeki ateş topunu sana atayım da bana bir şey olmasın. Bu saatte sana yazmamam gerektiğini biliyorum. Bana cevap vermek zorunda olmadığından eminim ama yine de ben nasılsa rahatsız edildiğim ve bu saatte işi düşündüğüm için seni de rahatsız etmekte beyis görmüyorum. 

İkisine de çok basit cevaplarım var, birincisine cevabım YAZMA, AKLINDA TUT!
ikincisine cevabım: ETME, MESAİYİ BEKLE ÖLMEZSİN!

Aslında da demem o ki yoğun olmaktan fazla çalışmaktan hunharca zevk alanlarımız var etmeyin. Yapmayın fazla çalışmayı övgülemeyin. Haberleri açın şaka değil pandemi her gün kaç tane can alıyor hala bu kadar ölümsüz davranmak çok saçma değil mi? 

Hiçbir özeliniz yoksa bile hafta sonunda ya da hafta içi akşamında bir kahve yapıp gökyüzüne bakın, bir sayfa kitap, bir paragraf şiir, bir basit tatlı yapmayı deneyin. Hiçbiri mi olmuyor uzanıp kendinizi dinleyin. Hayata çalışmak için gelmiş olamayız….

Not: İnisiyatif verememe hastalığına karşılık nedir bu inisiyatif?
1. Bir şeyi yapmaya öncelikle davranma, önceliği ele alma, öncecilik.2. Bir kimsenin, alınması gerekli kararı öncelikle ve kendiliğinden alabilmek konusundaki yeterliliği.

Kaynak Fotoğraflar: 1, 2

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.