“Kadınlar Rüyalar Ejderhalar” Kitap İncelemesi

Deneme türünü sever misiniz? Kadınlar Rüyalar Ejderhalar kitabı ile, Ursula K. Le Guin sizinle karakterleri aracılığıyla değil kendisi olarak konuşuyor. Kadınlar Rüyalar Ejderhalar kitabı; Ursula K. Le Guin’in bilim kurgudan, masallardan, rüyalardan, yazarlıktan, hayal gücünden ve pek çok yazardan/kitaptan bahsettiği denemelerinden oluşuyor.

Tanıyanlar bilir, Ursula K. Le Guin fantastik ve bilimkurgu türünde yazdığı eserlerle dünya çapında tanınan/sevilen bir yazardır. Özellikle 6 kitaptan oluşan Yerdeniz serisi en çok okunan eserlerinden. Aynı zamanda Le Guin öykü, şiir ve denemeleriyle kendini defalarca ispat etmiş bir yazar.

Kadınlar Rüyalar Ejderhalar Kitabını Neden Okumalısınız?

Kadınlar Rüyalar Ejderhalar kitabını okurken tam olarak şöyle hissettim, Ursula K. Le Guin bir dostuyla farklı farklı konularda, samimi bir sohbet gerçekleştiriyordu. Ben de her nasılsa oradaydım, bölemeyeceğim kadar güzel ve her kelimesiyle doğru olan bu sohbeti zihnime kaydetmeye çalışıyordum. Bazı kitapların sizi geliştirdiğini hissedersiniz, işte benim için tam böyle bir okuma oldu. Dolayısıyla mutlaka yanınızda bir kalem olmalı bu kitabı okurken eminim sizler de benim gibi pek çok satırın altını çizmek isteyeceksiniz. 

İlk başlarda okumak istediğim bir iki kitabı daha varken bu kitabı “biraz bekletmeli miyim?” diye düşündüm. Zira bazı kitaplarını nasıl yazdığını neler düşündüğüne dair birkaç noktaya değiniyordu ve hiçbir bilgi parçasını kaçırmak istemiyordum. Ama sonradan zannettiğim gibi olmadığını, Ursula K. Le Guin’in bilinçaltının bir röntgeni gibi olduğunu anladım.

Kadınlar Rüyalar Ejderhalar Neyi Anlatıyor?

Özellikle “Bilim Kurgu ve Bayan Brown” ve  “Çocuk ve Gölge” bölümü farklı bir çerçeve ile ele alınışları ve kattığı yeni perspektif sebebiyle beni çok etkiledi. 

“Bilim Kurgu ve Bayan Brown” Virginia Woolf’un bir öyküsü ile başlayıp, Le Guin’in bilimkurgu ve roman tartışmasına bakış açısını kattığı bir bölüm. Eğer bilimkurgu ilginizi çekiyorsa üzerine çok düşüneceğiniz bir bölüm. 

Balıkçı Kadının Kızı” bölümünde kadın yazarlara yapılan dayatmalara, eleştirilerde bulunan yazar, erkek egemen toplumun bir fotoğrafını çekmiş. Bu bölümü okurken bir kadın olarak sinirlenmemek, üzülmemek ve tabii hak vermemek mümkün değil. 

Uzaylı Kocakarı” kısımda ise Ursula Le Guin’in menopoza dair fikirleri ile karşılaşacaksınız. Ve menopozun nasıl yok sayıldığını şu alaycı sözleriyle okuyacaksınız. “Menopoz, akla gelebilecek en cazibesiz konu herhalde; bu da ilginç, çünkü menopoz hala bir tür tabu kırıntısına sahip olan pek az konulardan biri…”

Kapanışı, “Çocuk ve Gölge” bölümünden; masallara bir de burdan bakın diyen pasaj ile yapmak istiyorum. Ayrıca içeriklerinden ötürü çocuklarına masal kitabı seçmekte zorlanan yeni nesil ebeveynlere tavsiye niteliğinde.

“Masallarda ‘doğru’ ve ‘yanlış’ yoktur, belki de ‘uygunluk’ diyebileceğimiz farklı bi standart vardır.

Ne cadı yaşlı bir kadındır, ne de Gretel küçük kız. İkisi de ruhsal unsurlar, karmaşık bir ruhun öğeleridir. Gretel kadim bir çocuk ruhudur, masum savunmasız; cadı ise kadim kocakarıdır, sahip olan, yok edendir; size kurabiye veren ve sizi bir kurabiye gibi yemeden önce yok edilmesi gereken annedir, yok edilmelidir ki siz de büyüyüp anne olabilesiniz. “…” Çocuklar onu yetişkinler kadar iyi ve kesin bir biçimde anlar; hatta daha da iyi anlar, çünkü zihinleri kolektif bilincin geleneksel ahlakçılığıyla, tek yanlı, gölgesiz, yarı gerçekleriyle doldurulmamıştır henüz.” 

Yazar hakkında daha fazla bilgi için tıklayabilirsiniz.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.