Netflix’in en yeni Türk yapımlarından olan Kulüp izleyicinin beğenisine sunulur sunulmaz bir gümbürtü koparmayı başardı. Olumlu bir gümbürtü oldu bu. İzleyen hemen herkes beğendi Kulüp’ü. İşin sırrı pozitif oyuncu kadrosu mu 50’lerin ruhunu çok iyi yansıtması mı yoksa başarılı müzikleri mi derseniz gelin Kulüp’e birlikte göz atalım.
Yayına yeni giren dizinin ilk kısmı 6 bölümden oluşuyor. 2022’nin ilk aylarında yayına girecek olan ikinci kısım ise 5 bölümden oluşacakmış deniyor. Bölümler çok akıcı, maraton şeklinde bir günde izleyebilirsiniz. 1950’lerin İstanbul’unda geçen dizi Mathilda rolündeki Gökçe Bahadır’ın hapishanede radyodan af haberini duymasıyla başlıyor. Cinayetten hüküm giyen Mathilda’nın hikayesi hepinizin kalbine dokunacak. Diğer hikayeler de Mathilda’nın hikayesi etrafında şekilleniyor.
Oyuncu kadrosuna gelirsek
Dizinin diğer oyuncuları Fırat Tanış, Metin Akdülger, Suzan Kardeş, Salih Bademci, Barış Arduç ve Asude Kelebek. Her birini rolüne çok yakıştırdım. Fakat Salih Bademci’nin Selim Songür’ü canlandırması var ki! Hayran kalmamak mümkün değil. O dans gösterileri, Selim’in içindeki tutku ve ateş, büyük sanatçı tripleri, artistlikleri, her birini izlemek çok keyifliydi. Adeta Salih Bademci’yi değil gerçekten Selim Songür’ü izledim. Selim Songür’ü yazarken kimlerden etkilenmişler, bu konuda takdiri size bırakıyorum.
Kulüp’ün çok sevilmesinin bir diğer sebebi dönemsel politikalara değinmesi. Diziyi izleyen birçok Sefarad Yahudisi bir projede önemli bir yer kaplamaktan çok memnun. Nihayet seslerini duyurabildiklerini söylüyorlar. Bir de dizide UNESCO’nun tehlike altındaki diller kategorisinde gösterdiği Ladino dilinin konuşulması bu azınlığı oldukça mutlu etmiş. O nostaljik hissi siz de iyi bilirsiniz, bir anda bir yerde geçmişinizin bir parçasıyla karşılaşmak… Dizide bir de o dönem gayrimüslimlere uygulanan “varlık vergisine” değinilmiş ki benim gibi birçok insan bu uygulamadan yeni haberdar oldu. İnsanları varından yoğundan eden bu vergi sebebiyle birçok aile parçalanmış, zor günler geçirmiş. Vergiyi ödeyemeyen birçok aile reisi Erzurum Aşkale’deki çalışma kamplarına gönderilmiş. Bu konuyu araştırırken internette kampa gönderilenlerden Leon Bahar’ın dönemin önde gelenlerine yazdığı mektup ve dilekçelerle karşılaştım, bakmanızı tavsiye ederim. Çünkü bu sayede diziyi daha derinden kavrayabilirsiniz.
Kulüp sadece politikalardan mı oluşuyor? Elbette hayır. Dizide ırkçılık, cinsiyetçilik, ayrımcılığın her türlüsü, güçlünün güçsüzü ezmesi, aşk, dram, benliğini yitirmek, umut, her biri mevcut. Üstelik her biri üstünkörü geçilmeden derinden işlenmiş.
Bu dizi adından sıkça söz ettirecek, orası kesin. İkinci sezonu iple çekiyoruz. Spoiler yememek için bir an önce izlemenizi tavsiye ederim. Zira spoilerler yüzünden izlemiş kadar olduğum için ben Aşk101’in ikinci sezonunu izleyemedim.
Daha fazla dizi önerisi için tıklayın.
