Online dizi izlemeye uzuuuun yıllardır aşinayız artık. Sizi bilmem ama ben Lost, Friends, Lie to Me ve çılgınlarca Prison Break izlerdim 10-15 yıl öncesinde. Ama yeni yeni adapte olduğumuz şey streaming platformlarına para vererek erişim sağlamak. E tabii Netflix içlerinde en popüleri ve en çok paylaşım imkanı sağlayan olduğundan Netflix’e hızlıca adapte olduk ve orada yeni çıkan ne varsa takipteyiz. Amazon, Disney Plus, Hulu ve hatta yerli Blutv vs gibi birçok seçenek var aslında ama hepsine de üye olamayız değil mi?
Diyeceğim o ki, bir dizi Netflix’te değilse ya ondan haberimiz olmuyor ya da izlemeye üşeniyoruz -diziyi bul, kaliteli görüntü ara vs-. Ama işte size şimdi önereceğim dizi için internette birazcık dolaşarak harcayacağınız zamana kesinlikle değecek. Modern Love bir romantik komedi serisinden ne bekliyorsanız size her şeyi sunuyor.
Modern Love İçin Mendilleri Hazırlayın
Gözyaşı, kahkaha, insan hikayeleri ve olmazsa olmaz aşk. Ama kalıplaşmış, çok tanıdık aşk değil; bazen insanın kendine olan bazen platonik hissettiği bazen de yenilenen, eski formundan çıkan aşk…
Modern Love dizisi 8 bölümlük mini bir seri. Antoloji dizisi olması sebebiyle yani her bölümde oyuncuların ve hikayelerin değişmesi benim için bir artı. Çünkü aynı karakterlere ve hikayeye odaklanmayı gerektirmiyor. Hepsini bir çırpıda bitirmenize gerek yok. Bitirebilirsiniz de o ayrı…
Haftalık yayınlanan diziyle aynı isimli the New York Times köşesinden alınan gerçek hayat hikayelerine dayanan dizinin yapımcısı ve yönetmeni John Carney. Shameless’tan tanıdığımız oyuncu Emmy Rossum’un da bir bölüm yönettiğini söylemeden geçmeyelim.
Modern Love ilk sezonu 18 Ekim 2019’da Amazon Video’da yayınlandı. İlk sezonun hemen ardından ikinci sezon sözü de verildi.
Anne Hathaway, Dev Patel ve Andy Garcia
Dizinin en etkileyici kısmı muhtemelen oyuncu kadrosu. Her bölümün kısa film tadında olmasını sağlayan isimlerden bazıları Tina Fey, Andrew Scott, Anne Hathaway, Dev Patel ve Andy Garcia. Yani daha ne olsun değil mi?
Tabii ki oyunculuklar şahane de olsa bazı bölümler hani sizi çok içine almaz ya bağ kuramazsınız ya da anlatılanı çok önemsemezsiniz ya o yüzden tabii ki sevdiğim bölümler gibi sevmediklerim de oldu.
Ama favorilerim New York’ta tek başına yaşayan, gerçek aşk peşinde koşarken hamile kalan ve hayatta sığınabileceği liman kapı görevlisi olan bir kadının hikayesi yani ilk bölüm. Bir gazeteci ve online tanışma sitesi CEO’sunun aşk hikayelerini birbirlerine anlattıkları ikinci bölüm. Ve Anne Hathaway’in tüm bölüm tek başına oynasaydı bile sıkmayacağı, Bipolar bir karakteri canlandırdığı üçüncü bölüm. Sonrasında da eşcinsel bir çiftin evlat edinme sürecinin konu alındığı yedinci bölümü söyleyebilirim. Ama tabii ki her bölümü izleyip birkaç günde bitirdim.
Bir de antoloji dizileri için benim genelde izlediğim yol şu; IMDB’ye git, bölümlerin puanlarına bak, en yüksek olanları izle. Hiçbir zaman yanıltmadı.
Yine de bu dizi için bu yola başvurmadım ve bence siz de tek başınıza, sakinlikte veya sevdiğiniz kişilerle alın kahveleri, çikolataları, çekin battaniyeleri New York hikayelerine gömülün.