Mükemmeliyetçilik ile Gurur Duymayı Bırakmak

İçindekiler

Hepimiz zaman zaman bir şeylerin mükemmel olması için çabalayıp dururuz. Peki bu mükemmeliyetçi olduğumuz anlamına mı geliyor? Eğer öyleyse bile en azından mükemmeliyetçilik ile gurur duymayı bırakıp, hayatı kendimize dar etmekten vazgeçmeye ne dersiniz?

Mükemmeliyetçilik Nedir?

Mükemmeliyetçiliği bence en iyi özetleyen tanım “Kişinin kendisinden çok yüksek beklentilerde bulunması ve bu beklentilere ulaşma konusunda endişe duymasıdır. Dolayısıyla kendine aşırı eleştirel yaklaşır. Mükemmeliyetçilik bir bakıma kusursuzluğu aramaktır.”

Mükemmeliyetçilik bir hastalık olarak tanımlanmıyor olsa da, birçok hastalıkla bağlantıları psikiyatristler tarafından araştırılmaktadır. Depresyon ve kaygı bozukluklarında mükemmeliyetçiliğin yüksek oranlarla görüldüğü birçok araştırma ile kanıtlanmış. Aslında mükemmeliyetçilik sadece bir kişilik özelliğidir. 

Genel olarak uyumlu ve uyumsuz mükemmeliyetçilik olarak faydalı ve faydasız iki versiyonu  karşımıza çıkıyor. Ve özellikle başarılı kişilerde uyumlu mükemmeliyetçilik çok görülüyor. Galiba bu ufak bilgi bizlerin mükemmeliyetçiliği olması gerektiği kadar negatif algılamamızı etkiliyor.

Mükemmeliyetçiliği Kabullenmek

Ama bu yazı sadece kendi perspektifimden mükemmeliyetçiliği yorumlamak ve varsa benim gibi kendinden rahatsız olanlarla, kendime yaptığım telkinlerimi paylaşmak amacıyla yazılmıştır.   

Beni ayran gönüllü zannedenlere sevgiler. Mükemmeliyetçi olarak anılmaktansa ayran gönüllü olmayı yeğlerim. Yıllarca başladığım birçok işi yarım bıraktım. İş derken bazen bir hobi, bazen kitap, birçok kez alınmış kararlarım. Yarım bırakmamak için kendime eziyet ettiğim kısımlara hiç girmeyeceğim. Bir ara bende adını koyamadığım bir sorun olduğuna inandım. Her söylenene inanma arzum hala aşamadığım sorunlardan biridir, neyse…

Aslında yarım bıraktığım işlerin birçoğunda aynı problem vardı. Mükemmel olamayacak kadar iddiasız başlaması, görmüş olduğum örnekler kadar iyi gözükmemesi, farklı olmaması, git gide anlamsızlaşması ve tabii bunca eleştirimden sonra daha fazla o işle ilgilenecek enerjiyi kendimde bulamamam.

Mükemmeliyetçiyim İtirafı ve Ruh Hali

Mükemmeliyetçiliğin faydasını gören oldu mu? Bence mükemmeliyetçiliğin canı cehenneme. Çok şaşırıyorum mesela sorarlar ya kötü özellikleriniz nelerdir? Çok mükemmeliyetçiyim diyen kesin çıkar. Yapılabilecek en talihsiz itiraf olabilir. Dikkat ederseniz mükemmeliyetçiyim itirafındaki ruh halinde hiç de negatif bir özellikten bahsediliyormuş gibi davranılmaz.

Zaten öz eleştiri her babayiğidin harcı değildir. En fazla mazur görülebilecek küçük bir kusur gibidir. Aman canım o kadarı kadı kızında bile olur. İşte tam da bu kişiler içten içe mükemmeliyetçi olmakla gururlananlar. Halbuki bu huy insana zarar veriyor. Doğru açıyı kaybettiriyor. 

Örneğin bu yazı, şu an bu yazıyı yazmaktan çok bunaldım. Sadece ara vermek değil, silip kurtulmak hatta bilgisayarı kapatıp çalışmayı bırakmak istiyorum.

Neden mi? Çünkü tam yarısına kadar yazmışken, yeterince iyi olmayacağına sadece perspektifimi anlatmanın faydasız olacağına karar verdim. Aslında mükemmeliyetçiliği yorumlamayı çok istiyordum. Ama bir anlık endişe yüzünden saatlerce bilimsel makaleler okudum.

Mükemmeliyetçiliğin araştırmasını daha güzel yapabilmek için Türkiye Psikiyatristler Derneği’nin sayfasını altını üstüne getirirken ilgilimi çeken başka makaleleri de okuyup başladığım ve olmam gereken noktadan çok uzağa gittim.

Kısaca hevesimi kaçırdım, durduk yere kendimi yordum. Zira zaten benim psikiyatristlerin görüşlerini aktarmama ihtiyacınız yoktu. Ancak doğru bir öz eleştiri yaparak belki birkaç kişiye faydalı olabilirdim. Ya da en önemlisi yazımı bitirip bir işi daha yapmış olmanın bireysel tatminini yaşayabilirdim. Yazı yazarak bile -ki en sevdiğim faaliyetlerden biridir- kendimi eleştirecek bir şeyler bulmamış olurdum. 

Mükemmeliyetçilik Faydadan Çok Zarar Getirir

Mükemmeliyetçiliğin hiçbir faydası olmadığını iddia edemeyiz. Ama getirdikleri götürdükleri analizi ile kendi kararınızı verebilirsiniz. Mükemmeliyetçiler;

  • Mükemmel olabilmek için gerçeküstü beklentiler yaratırlar.
  • Sonuç yok ise aradaki çabayı takdir etmeyi anlamsız bulurlar.
  • Hata yapmaktan korkarlar.
  • Bir işe başlamakta güçlük çeker.
  • Sürekli olarak içlerine sinme sorunu yaşarlar, çoğu zaman bitirseler bile tatmin yaşayamazlar. 
  • Kaygı bozuklukları yaşayarak hayatı kendilerine binbir sebeple zindan ederler.
  • Kendilerini aşırı şekilde eleştirip özgüven kaybına uğratırlar.
  • Sırf mükemmel olmayacak veya başarısız olacaklar diye ertelelerle ya da tamamen vazgeçerler.
  • Kararsızlık yaşarlar.
  • Onay beklerler.
  • Kontrolcüdürler.

Mükemmeliyetçiliği Nasıl Faydaya Çevirebiliriz?

Doğru olan tamamen kurtulmak değil, bu özelliği kendi faydamıza kullanmak olur galiba. Bunu nasıl yaparız derseniz; kendimize karşı objektif olmak, daha küçük hedeflerden başlamak ilk madde olmalı. 

Konuları ya da hataları doğru değerlendirmek gerekiyor. Bir işe olması gerekenden fazla kıymet ve zaman vermemek, sonuçları daha iyi değerlendirmek. Sonuçların nasıl etki doğuracağını düşünmek faydalı oluyor. Eğer yapamıyorsanız, olayı/durumu/sonucu sevdiğiniz bir başkasına yükleyerek empati kurmaya çalışın.

Ertelemeyin, ertelemek sürekli kafanızda yapılmamış bir işle gezme demektir. Başlayın gerekirse bırakın, sadece bırakmak için geçerli sebepleriniz olsun.

Bu sebeplere yeterince mükemmel olmaması dahil olmasın. Bırakamayacağınız bir iş ise hızlı hızlı bitirmeye konsantre olun. Önce bitirip sonra düzenleyin. Plan yapmak iyidir ama aşırı düzenleme, aşırı planlamadan kaçının. 

Kapanışı bir Çin Atasözü ile yapmak istiyorum. “Dünyada kusursuz iki insan vardır. Biri ölmüştür, biri de doğmamıştır.” 

Fotoğraf: Sedat Onat

Paylaş

Yazar

Duygu Sipahioğlu

duygus@kadinvs.com