Teknolojinin gelişmesi, cep telefonlarının hayatımızın bir parçası olması ve sosyal medya yaş aralığının geniş yelpazesi… Harika fotoğraflar, mutlu çiftler, mükemmel tatiller… Gördüğümüz çoğu şey Ördek Sendromu olabilir mi?
Ördek Sendromu Nedir?
Ördek Sendromunu en açık şekilde aktarabileceğim, ODTÜ Etkinlik Paylaşımı’nda böyle bir yazıya rastladım. Sizlerle de paylaşmak istiyorum.
Bir çift düşünün. Evden çıkıp sinemaya gidecekler. Adam karısına geç hazırlandığı için kızmaya başlıyor. Asansörde tartışarak iniyorlar.
Yolda trafik sıkışıyor. Adam bir yandan kendisini sıkıştıran araçlara bağırıp çağırıyor, bir yandan da geç kalmalarına sebep olan karısına saydırıyor.
Sinema çevresinde park yeri bulamayıp, bir 10 dk da öyle dolaşıyorlar ve tam bir sinir harbi devam ediyor.
Derken, izledikleri film de hoşlarına gitmiyor. Çıkışta bu sefer kadın, “kötü bir film seçtiği için” eşini suçluyor. Tartışmaya devam ederek eve dönüyorlar.
Şimdi gelelim işin SOSYAL MEDYA boyutuna!..
Siz bu çiftin arkadaşı olduğunuzu düşünün. Evinizde pijamalarınızla huzur içinde oturuyorsunuz. Bu arada instagrama arkadaşınızın fotoğrafı düşüyor. İki gülümseyen yüz, kucakta kocaman bir patlamış mısır paketi, arka planda filmin afişi.
Fotoğrafın altında şöyle yazıyor:
“Harika bir bahar akşamı, enfes bir film, patlamış mısır ve aşkım.”
Cümlenin sonunda bir de kalp var elbette.
Moraliniz bozuluyor. “Ben evde atletle oturuyorum, millet nasıl da gezip, eğleniyor.” diye canınız sıkılıyor.
İşte, sosyal medyanın illüzyonu bu. Herkes, ucu bucağı olmayan bir podyumda, ha bire poz veriyor. Seyirciler de bu büyük kıyaslama oyununa özenip duruyor.
Sosyal medyada mutlu gözükmek için harcanan çok büyük bir gayret var. Ama paylaşılan fotoğrafta bu gayret size hiç görünmüyor.
Stanford Üniversitesi’nde konuyla ilgili çalışmalar yapan araştırmacılar, bu duruma ÖRDEK SENDROMU diyor.
Ördekler gölün üzerinde hiç bir çaba sarfetmiyormuş gibi, rahatça süzülürler. Oysa gölün içinde kalan, görünmeyen ayakları bir makine gibi çalışır. Ama dışarıdan bakınca hiç belli olmaz. Sosyal medyada, eğer suyun altında kalan kısımlar da ekranda görünse, inanın kimse onlara bakıp özenmez, moralini bozmaz..
Ördek Sendromu gördüğümüz her şeye körü körüne inanmamamız için bize uyarı veriyor aslında. Belki de siz evinizde pijamanızla otururken daha mutlusunuz ama bunu sosyal medyada paylaşma gereği duymuyorsunuz. Bence bırakın öyle kalsın. 🙂
“Kim, nerede, ne yapıyor, nasıl?” diye düşünmektense, içinde bulunduğunuz anın tadını çıkarmanız dileğiyle…
Carpe Diem.
Photo by Brett Jordan on Unsplash
