Kamp yapmak, şu an içinde bulunduğumuz durumlar göz önüne alındığında ne kadar da uzak bir hayal geliyor kulağa. Neyse ki hayalin uzağı yakını yok. Belki de bu hayaller ve planlar yardımcı oluyor bu süreci kolaylaştırmaya. Bende kamp yapmayı seven, her fırsatta kendini dağa tepeye atan biri olarak en sevdiğim yerlerden olan Sülüklü Göl’den bahsedeceğim. Karantina biter bitmez kendimi ilk burada bulacağım kesin! Sülüklü Göl’de kamp yapmak, doğaya karışmak, kafa dağıtmak şu sıralar en güzel hayalim.
Zaten karantinadan çıktığımızda fazlasıyla tecrübe etmek isteyeceğimiz, o bol ve temiz oksijeni sağlayacak en uygun yerlerden biri de burası. Mükemmel manzarası ve fotografik oluşuyla #instagram hesaplarınızı da coşturacak cinsten hani.
Sülüklü Göl Nerede, Nasıl Gidilir?
Sakarya ilinin bitişiyle, Bolu ilinin Mudurnu ilçe sınırlarıyla kesişen bir alanda yer alan Sülüklü göl İstanbul, Bolu ve Eskişehir üçgeninde gidilebilecek ideal mesafelerde yer alıyor. İstanbul’dan ortalama üç saatte varabiliyorsunuz. Araçsız ulaşım Tavşansuyu köyüne kadar mümkün olsa da buradan Sülüklü Göle olan 9 km’lik yol için alternatifiniz yürümek ya da otostop çekmek. “Yok daha neler” dediğinizi duyar gibiyim ama birçok genç arkadaşın bunu tercih ettiğini bizzat gözlerimle gördükten sonra neden olmasın diyorum.
Bahsettiğim 9 km’lik yol biraz bozuk; yer yer daralan kısımları, yukarıya çıkarken yamaçlara sıfır kaldığınız ‘’neyse ki aracımız küçük’’ diye dua ettiren ve birkaç tane keskin viraja sahip toprak bir yol. Biz B sınıfı aracımızla pek sıkıntı yaşamadık ancak yağmurlu bir zamanda sıkıntılar çıkabilecek bozuklukta bir yol olduğu aklınızdan çıkmasın. Bir diğer seçenek ise günübirlik turlara katılmak tabii ki, tercih sizin.
Sülüklü Göl’e Hangi Mevsimde Gitmeli?
Sizin kamptan ne beklediğinizle alakalı bu durum elbette. Her mevsim ayrı güzel ama kışın gidilebilir olduğunu düşünmüyorum. Hem bırakalım da vahşi hayvanlar dağlardan insin öyle değil mi? Ancak kuş seslerinin yoğunluğu, temiz ve ılık havası, kalabalığın kısmen daha az olduğu ve göl renginin canlı bir yeşile döndüğü bahar aylarını tavsiye edebilirim. Çünkü fotoğraflara baktıkça ‘’gölün rengi gerçekten böyle mi’’ diye sorgulatıyor kendini.
Gölün 300 yıl kadar önce heyelan sonucu oluşmasından içinde yer alan ağaçları fotoğraflamak isterseniz yaz ortaları veya sonbaharı tercih etmelisiniz. Zira ilkbaharda su seviyesi yüksek olduğu için bu ağaç gövdeleri görünmüyor. Mayıs ayı için en uygun zaman diyebilirim. Ancak gece soğuk olduğunu belirtmem gerek. Etrafı dağlarla çevrili bir alan söz konusu ki, rakım 1070 metre. Ayrıca araçlar çadır kurulan alana kadar giremiyor, bu harika bir şey. Aksi halde manzaranız çadırlarla değil sıra sıra arabalarla dolu olurdu. Yani biraz eşya taşıyacaksınız ama buna kesinlikle değecek.
Sülüklü Göl’de Konaklama ve Yeme İçme
Yeme-İçme
Öncelikle göle en yakın mesafenin Tavşansuyu köyü olduğunu hatırlatayım. Burada da “hadi yemek yiyip gelelim, aman su bitti inip alalım” gibi mantıkla hareket etmeniz büyük zaman kaybı olur. Hatta mümkünse tüm erzak ve su ihtiyacınızı Akyazı’dan temin etmeniz, hem ekonomik olarak hem çeşitlilik olarak size avantaj sağlar. Çünkü hali hazırda, alanda kantin dahil hiçbir alışveriş noktası, bakkal vs. yok. Göl girişinde tuvalet kullanılabilir durumda ama son hali pek iç açıcı değildi. Ama merak etmeyin gerekli hijyen ürünlerinizi yanınıza alarak kullanabileceğiniz durumda.
Konaklama
Konaklamak için tek alternatif ise göl çevresinde kamp yapmak. Orman içine çadır kurmak yasak. Etrafta herhangi bir tesis mevcut değil. Zaten tesis olsa bu doğallığı kalmazdı, diye düşünüyorum. Tahmin edeceğiniz gibi bu durumda ilk olarak asfalt yollar yapılırdı. Göl çevresinde ateş yakabiliyorsunuz. İhtiyacınız olan odunu gündüzden orman içinden toplayıp akşam için hazırlıklı olmalısınız. Kendinizi garanti altına almak ya da odun toplamaya vakit ayırmak istemezseniz yokuşu çıkmadan önce köyden satın almanız mümkün.
Sülüklü Göl Kamp Yapmak İçin Güvenli Mi?
Sülüklü Göl’de herhangi bir güvenlik ya da bekçi yok. Buraya ilk defa gidecekler için bu bilginin işinize yarayacağını düşünüyorum ama hayal ettiğiniz kadar bakir değil rahat olun. Son yıllarda kamp yapmak oldukça tercih edilir seviyelere ulaştı ve Sülüklü Göl çok iyi bir alternatif olduğundan mutlaka başka kamp yapan gruplara ve kişilere denk gelirsiniz ve bu sizi güvende hissettirebilir. Ayrıca jandarma zaman zaman kontrol için etrafı dolaşıyor.
Tam bu noktada bir uyarı daha yapmak istiyorum. Telefonlar çekmiyor denecek kadar zayıf sinyal alıyor, interneti zaten unutun. Yani demek istediğim gitmeden önce mutlaka nerede olduğunuzu yakın çevrenize haber verin. Yine de herhangi olumsuz bir durumda 156 jandarma 110 yangın ihbar hatlarını kullanabiliyorsunuz.
Not: Havaya atılan kurşunlar ve maganda vari hareketler diyebileceğim yüksek sesli müzik dinleme, bağrışmalar ve benzeri olumsuzluklara denk gelebilirsiniz. Özellikle çevredeki yerel halkın eğlence anlayışlarından biri “tabanca sıkmak” maalesef. Hoş bunu çevre ile ilişkilendirmek çok da doğru değil aslında, Türk halkı olarak bu gibi olaylara birçok noktada denk gelebiliyoruz. Ben de Sakaryalıyım. Bizimkilerde çok düşkündür bu gibi hareketlere övünebileceğim bir şey değil tabii ki ama farkındalık oluşturabilmek adına bunu yazmadan geçmek istemedim.
Havaya kurşun sıkmak eğlence anlayışının en çirkini. Üstelik bunu doğayla iç içe olmaya geldiğiniz yerde yapıyor olmak onu sırtından bıçaklamaktan başka bir şey değil! Havaya kurşun sıkmak eğlence değildir.
Sülüklü Göl ve Çevresi
Gölün manzarasından kopabileceğinizi sanmıyorum ama zamanınız kalırsa yakınlarda iki farklı göl daha varmış ancak biz bunu deneyimleyemediğimiz için net bir şey söylemeyi doğru bulmuyorum. Gölün batısında Hongurdak deresinin oluşturduğunu öğrendiğim çok güzel bir şelale var. Devasa bir şey değil ama biz ufak çaplı bir adrenalin eşliğinde uç kısmına kadar tırmandık, inmesi daha zor oldu onu söyleyebilirim. Zaten benim için her zaman dönüş daha zordur.
Doğu kısmında ise biraz geniş sayılabilecek bir ova mevcut bahar aylarında bolca kır papatyası oluyor. Bunun dışında trekking, ormanda fazla açılmadan ve ağaçlara zarar vermeden odun toplamak, balık tutmak (sadece belirli zamanlarda), ateş başında sohbet etmek, doğayı dinlemek, yürüyüş yapmak ya da hiçbir şey yapmayıp doğayı dinlemek gibi aktiviteler önerebilirim.
Sülüklü Göl Tabiat Parkı Ücretli Mi?
Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü’ne göre tabiat parkı girişleri ücretli ancak birkaç kez gitmiş olmamıza rağmen biz böyle bir uygulama ile karşılaşmadık. Belki sezon ve özel günlere (Resmi tatiller, bayram günleri, yaz sezonu vs.) göre değişebilecek bir durum söz konusudur. Ama dediğim gibi biz böyle bir uygulamaya denk gelmedik. Yine de bu durumu göze alarak gitmekte fayda var elbette.
Sülüklü göl’de kamp yapmak, doğaya karışmak hayatınıza unutulmayacak anlar eklemek için iyi bir seçenek. Tüm Dünyanın bir an önce eski haline hatta daha da güzeline dönmesini arzulayarak nice kamp dolu günlere diyorum. Doğanın değerini bildiğimiz, insanoğlu olarak onunla daha uyumlu yaşayabilmeyi öğrendiğimiz zamanlara en kısa sürede kavuşuruz umarım.