Türk Kahvesi 

Türk Kahvesi

İçindekiler

Türk kahvesi tutkunları için bir yazı derlemek istedim. Haydi gelin Türk kahvesinin tarihçesinden tutun da nasıl bizlerin masalarına kadar geldiğini inceleyelim.

Türk Kahvesi Nedir?

Türk Kahvesi, Türkler tarafından keşfedilen kahve hazırlama ve pişirme metodunun adıdır. Özel bir tadı, köpüğü, kokusu, pişirilişi, ikramı… kısacası, kendine özgü bir kimliği ve geleneği vardır.

Önceleri Arap Yarımadası’nda kahve meyvesinin kaynatılması ile elde edilmişti. Bu yepyeni hazırlama ve pişirme metoduyla gerçek kahve lezzetine ve eşsiz aromasına kavuşmuştur. Kahve ile Türkler sayesinde tanışan Avrupa; uzun yıllar kahveyi, Türk usulü kahve olarak bu yöntemle hazırlayıp tüketmiştir.

Güney ve Orta Amerika menşeili, arabica türü, yüksek kaliteli kahve çekirdeklerinden harmanlanan ve titizlikle kavrulan Türk Kahvesi, çok ince öğütülür.
Bir cezve yardımıyla su ve isteğe göre şeker ilave edilerek pişirilir.
Küçük fincanlarla servis yapılır.
İçilmeden önce telvesinin dibe çökmesi için kısa bir süre beklenir.

Diğer metotlara nazaran, Türk metodunda kahvenin kaynatılması özellikle tercih edilen bir şeydir. Elde edilen kaynama, çok hafif bir kaynamadır. Çoğunlukla ciddi bir ısı artışından ziyade ısınan su ile çok ince öğütülmüş kahvenin etkileşimidir.

Kahve tutkunları, ufak yudumlar halinde içilen dumanı üstünde bir fincan Türk Kahvesini yoğun gövdesi, nefis lezzeti ve ağızdaki kalıcı aroması için tercih ederler.

Türk Kahvesinin Tarihçesi

1543 yılında Yemen Valisi Özdemir Paşa, lezzetine hayran kaldığı kahveyi İstanbul’a getirdi.

Türkler tarafından bulunan yepyeni hazırlama metodu sayesinde kahve, güğüm ve cezvelerde pişirilerek Türk Kahvesi adını aldı.

İlk olarak 1554 yılında Tahtakale’de açılan ve tüm şehre hızla yayılan kahvehaneler sayesinde halk kahveyle tanıştı. Günün her saati kitap ve güzel yazıların okunduğu, satranç ve tavlanın oynandığı, şiir ve edebiyat sohbetlerinin yapıldığı kahvehaneler ve kahve kültürü dönemin sosyal hayatına damgasını vurdu.

Saray mutfağında ve evlerde yerini alan kahve, çok miktarda tüketilmeye başlandı. Çiğ kahve çekirdekleri tavalarda kavrulduktan sonra dibeklerde dövülerek cezvelerde pişirilmek suretiyle içiliyor. En itibarlı dostlara büyük bir özenle ikram ediliyordu.

İstanbul’a yolu düşen tüccarlar ve seyyahlar sayesinde Türk Kahvesinin lezzeti ve ünü tüm dünyayı sardı.

Kurukahveci Mehmet Efendi, 1871 yılında, ilk kez dolaplarda kavurup değirmende öğüttüğü kahveyi halkın tüketimine sundu.

Günümüzde Türk Kahvesi, Türkiye’de ve dünyada Kurukahveci Mehmet Efendi adıyla anılmaktadır.

Ben de bir Türk kahvesi tutkunu olarak sizler için böyle bir yazı derledim. Sizlere tavsiyem de her gün 1 fincan Türk kahvesi tüketin. Mutlu günler herkese.

Photo by Burcu on Unsplash

Paylaş