Sizin de dikkatinizi çekti mi bilemiyorum ama Instagram’da bir küçük işletme kavramı aldı başını gidiyor. Bahsettiğim küçük işletmeler KOBİ’lerden farklı, aslında işletme olmaktan da ziyade insanların hobilerini işe dönüştürdüğü çalışma modelleri. Amerika’da ortaya çıkan “small business” kavramının pandemide bize uyarlanması ile ortaya çıkan bir model ve bu küçük işletmeler günbegün artıyor.
Kim bu küçük işletmeciler?
Çoğunluğu lise çağındaki gençlerden oluşsa da evden işini yürütmeye çalışan küçük işletmeci ev kadınları da var. Herkesin amacı ortak, geçtiğimiz zorlu süreçlerde herkes ekonomisine katkı sağlamaya çalışıyor. Bence özellikle gençlerin erkenden bu tarz girişimleri olması çok değerli çünkü bazı kavramlarla erken yaşta karşılaşıyorlar, başarılı olsun olmasın tecrübe etmek en kıymetli şey. Ticaretin matematiğini öğreniyorlar, alışverişi, müşteri deneyimini, sosyal medyayı iş amaçlı kullanmayı…
Ayrıca bu sayede gençlerimizin hayal dünyalarının ne kadar geniş olduğuna da şahit oluyoruz. Matematik testinde yeterli sayıda doğrusu yok, Türkçe dersinde zayıf diye suçladığımız öğrencilerimizin hiç umursamadığımız yeteneklerini görüyoruz. Sanata, üretmeye ne kadar yatkın olduklarını keşfedebiliyoruz. Fonksiyonelliği ve özgün tasarımları ne kadar sevdiklerini deneyimleme şansımız oluyor. Yargıladığımız kadar tek tip olmadıklarını nihayet görebiliyoruz.
Öte yandan “kadın işi” diye nitelendirdiğimiz bazı işleri erkeklerin de başarıyla yapabildiğini görebiliyoruz. Belki de bu sayede cinsiyetçi yanımızdan biraz utanıyoruz.
Bazen de elinin hamuruyla ne işi var e ticarette dediğimiz ev hanımı ablalarımızın el yeteneklerine hayran kalıyoruz. Yaptıkları pastaları, çikolataları, amigurumi oyuncakları, seramik objeleri gördükçe ön yargıları bir kenara bırakarak onlara destek oluyoruz.
Bu nedenle sanal küçük işletmeciler kitlesi önemli bir kitle.
Kendim de bu kitleye dahil olduğum için, karşılaştığım durumlardan yola çıkarak birkaç tavsiye eklemek istiyorum yazıma.
En önemli madde bu: enerji çekici, ruh emici insanlardan olabildiğince uzak durun. Bunun için mi üniversite okudun diyecekler, zamanını/paranı buna mı harcayacaksın diyecekler. Bu iş tutmaz diyecekler. Tuttuğunda da şansa bağlayacaklar. Maalesef ruh emicilik halkımızın en büyük sorunu. Kimse kimseye destek için iki güzel söz edemiyor. Söylenen her şeye “evet, haklısın” deyip es geçmek tek çare.
- Instagram çok güçlü bir mecra, hafife almayın. Fakat sadece paylaşım yapmakla da sınırlı kalmayın. İnsanlarla etkileşim içine girmeye özen gösterin, yorumlaşın. Sadece sizinle aynı işi yapan sayfalarla etkileşim içinde olmayın, müşteriniz nerede asla bilemezsiniz.
- Mükemmel gönderi diye bir şey yok, mükemmel zaman, mükemmel saat diye bir şey yok. Mükemmel fotoğraf da yok. Mükemmeli beklemek sadece zaman kaybı.
- Hashtag kullanmak faydalı ama mucize beklemeyin. Hele de her gün binlerce gönderi alan bir hashtag seçiyorsanız arada kaynamadan görünmeniz çok zor.
- Enerjiniz isteseniz de istemeseniz de düşecek. Bazı günler paylaşım bile yapmak istemeyeceksiniz. Böyle günler için önceden gönderi stoklamak faydalı olur. Hatta mümkünse tüm gönderileri önceden planlayıp zaman kazanın. İstikrarın önemli olduğunu unutmayın.
- Görünür olmak ve bir düzene oturmak da elbette zaman alacaktır. Özellikle ilk 6 ayda bir anda yüksek bir ivme beklemeyin, kendinize zaman tanıyın.
- Elinizden gelen en iyi ürünü yaptığınızı bilin. Bunu bilmek size en büyük motivasyon kaynağı olacaktır. ayrıca boş boş oturmayı da seçebilirdiniz ama çaba harcamayı tercih ettiniz. sırf bunun için bile kendinize saygı duymalısınız.
- Instagram hesabımızı takip etmeyi unutmayın 🙂
