Olumlama yapmanın ters psikolojisi

Aynanın karşısında kendimi ve hayatı selamlıyorum. Her şey yolunda. Derin nefesler alarak tekrarlıyorum, ben güzelim ve akıllıyım. Hayatımdan mutluyum. Sevilen bilge birisiyim. Benzer cümleleri sıralayarak olumlama sürecini tamamlıyoruz. Olumlandık mı?

Olumlama yap hayallerin gerçek olsun.

Nirvanaya ulaştık, hayallerimizi süsleyen kırmızı spor arabayı tüm detaylarıyla betimledik, olumlama yaptık, arabayı kapıya bekliyoruz. Aynanın karşısında kendimizi dünya güzeli, çok akıllı ve çok mutlu ilan ettik bu sebeple gerçekten mutlu olmayı hak ettiğimize inanıyoruz. Sizce de bir terslik yok mu?

Birçok kaynakta okudum, işin birçok üstadından dinledim, yeterince istersen ve hayal edersen olurmuş. Kendine sürekli zengin olduğunu söylersen parayı çekermişsin ve zengin olurmuşsun. O halde bir yerde yanlış yapmış olmalıyım çünkü hala zengin olamayan, yazar olma hayali kuran orta halli bir yüksek lisans öğrencisiyim. Kapıda kırmızı spor arabam da yok, henüz. Ya eksik hayal kurdum ya da bu olayı biraz yanlış anladık.

Bir de beden olumlaması çalışmaları var ki beni biraz vehamete düşürüyor. Beden olumlaması yaparak kilo verme garantisi sunan “öğreticiler” var. Nasıl işliyor süreç, zayıfım diyerek kendimizi zayıf olduğumuza mı inandırıyoruz? Yoksa sürekli olumlama yaptığımız için yemek yemeye fırsat bulamayarak mı zayıflayacağız? Yahut beden olumlaması perileri gelip yağlarımızdan ısıracak…

Pozitif düşünmek, amacına ulaşacağına inanmak, hayaller kurmak elbette çok güzel. Fakat sürekli kebap düşünüp hayalini kurarsak karnımız doyar mı? Sürekli mutluyum, çok mutluyum diye tekrar edersek kendimizi daha mutlu hisseder miyiz? Kaldı ki gerçekten mutlu olan bir insan aynanın karşısına geçip ben mutluyum diyor mu?

Yazılarımın yayınlandığını görmeyi birçok kez hayal etmişimdir, “ben iyi bir yazar olacağım” diyerek kendimi defalarca motive etmişimdir hatta başarı olumlamaları yapmışımdır. Fakat bugün bu yazıyı okuyabilmenizin sebebi olumlamalar yapmam değil Kadınvs. Instagram sayfasına yazar olmak için mail atmam 😊 istemek, arzulamak elbette güzel şey ama “istersen başarırsın” cümlesindeki istemek, oturup istemek değil de uğrunda çabalamak olsa gerek. Yoksa maratonlarda birinci olanlar birinci olmayı daha çok hayal ettiği için mi birinci oluyor?

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.