Pembe Fili Düşünme Kitap İncelemesi

Pembe Fili Düşünme

“Bazı kitapların tadına bakılmalıdır Diğerleri yutulmalıdır. Ve çok azı da çiğnenip hazmedilmelidir” diyor Francis Bacon. Kesinlikle haklı. Ben size, çiğneyip hazmedilebilecek bir kitaptan bahsetmek istiyorum; Pembe Fili Düşünme.

Kitabın ismini bir kere duyunca, bir daha karşılaştığınızda anımsamamanız mümkün değil. İsminde bile sizin için güzel mesajlar saklayan bu kitap, ilk bakışta klasik bir kişisel gelişim kitabı gibi görünse de, kitabı okumaya başladığınızda; samimi anlatımıyla, sade diliyle, hayatın tam içinden konu seçimleriyle, en önemlisi yazarın kendi yaşantılarının en dip zamanlarındaki duygularını aktarımasıyla, kendinizi en derinlerinize yolculuk yaparken bulmanızı sağlıyor. İşte tam da bu yüzden yazarın da ifade ettiği gibi bu bir “kişisel kabul kitabı”.

Pembe Fili Düşünme ve Yalnızlık

Dünya’da en kötü olayları sizin yaşadığınızı, en dipte olduğunuzu, hep bir kıvranma, hep bir sancı döneminde olduğunuzu düşünüyorsanız yalnız değilsiniz. 

Herkes böyle dönemler yaşıyor. Önemli olan bu dönemleri, kendimizi doğru yönlendirerek nasıl atlatabileceğimiz, bakış açımızı nasıl değiştirebileceğimiz, hayatımıza nasıl daha iyi, bir yön verebileceğimiz. Yazar, bu mantaliteyle psikolojik kuramlardan da destek alarak bizi inceden inceye iyi olmaya, ayakta kalabilmeye yönlendiriyor aslında ve bunu sıkmadan, boğmadan, terimlerin içinde kaybolmadan akıcı bir şekilde yapıyor. 

Kitapta bahsedilen bir başdenetmen var. Beni en çok sarsan, kendime getiren konulardan biri.

Merak ediyorum, sizin zihninizin içinde de benim Başdenetmen’in sesine benzer bir ses var mı? Yapmanız gereken bir şeyi yapmadığınız da veya yapıp başarısız olduğunuzda,bir konuda eksik kaldığınızda sizi acımasızca eleştiren, yargılayan, onlardan sizi sorumlu tutan, suçlayan bir ses var mı? Yaptığınız şeylerle kolay kolay yetinmeyen, size başarısız olduğunuzu, tembel olduğunuzu, güçsüz olduğunuzu, zayıf olduğunuzu veya yeterince zayıf olmadığınızı, yeterince güzel olmadığınızı, yeterince akıllı olmadığınızı ya da yeterince diğerleri gibi olmadığınızı söyleyen bir ses var mı?”

( Pembe Fili Düşünme, syf,153)

Kim bu başdenetmen? 

Başdenetmeni; “Bizim, kendimize yaptığımız en büyük kötülük ama aynı zamanda bizi ayakta tutan motivasyonumuz.” diye betimliyor yazar. En yakın arkadaşlarımızın bize söyleyemeyeceği , söylerseler bizi üzüceklerini düşündükleri kötü olan çoğu şeyi, aslında içimizden kendi kendimize söyleyen kişi, başdenetmen. Kendi kendimizi yerin dibine soktuğumuz, ağza alınmayacak hakaretleri, bir kişiye çok kızdığımızda bile söyleyemediğimiz sözleri bize söyleyen; biziz başdenetmen.Yazarın başdenetmene bakış açısı,kendimize karşı ne kadar acımasız olabileceğimizi gösteriyor aslında bize,aynı zamanda da bu acımasız bakış açımızla hayata hala nasıl tutunabildiğimiz gerçeğini de gözler önüne seriyor.

Görmeyi, bakmayı unuttuğumuz pencerelerin farkındalığını fark ettirdiğiniz için teşekkür ederiz Zeynep Selvili Çakmaklı…

Pembe Fili Düşünme Kitap İncelemesi” te bir düşünce

  1. Pingback: Bebekler İçin Kitap Okuma ve Sevdirme Tüyoları - KadınVS

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.