Sosyal izolasyon nedir? Toplumsal uzaklaşma işe yarar mı? Sosyal izolasyonun bilimsel olarak uzun vadede insanlar üzerinde olumlu veya olumsuz etkileri olabilir mi biraz bahsedelim.
Sosyal İzolasyon Nedir?
Sosyal izolasyonun bizden beklediği şey; içgüdülerimizin temeli olan, insan teması ve etkileşimini sınırlamak ve hatta mümkünse tamamen kesmektir.
Aslında en temel gereksinimimiz, yoğun olarak ihtiyaç duyduğumuz bir duygu durumu, sosyal olmak.
Evladınıza ya da köpeğinize çıplak elle sarılamadığımızı düşünsenize! Gerçekten kabus gibi. Şimdi bunun sürekli olduğunu ya da çok çok uzun sürdüğünü düşünün lütfen… Bingo! Asıl kabus bu, işte bu yüzden sosyal izolasyon COVID-19 için hayati önem taşıyor.
Peki, Sosyal İzolasyonun Amacı Nedir?
Sosyal izolasyonla amaçlanan en temel şey hastalığın yayılmasını önlemek. Dikkat ederseniz durdurulmasını demiyorum çünkü bu henüz mümkün değil, maalesef. İtalya ve İspanya örneklerinde gördüğümüz gibi sosyal izolasyona ve insan ilişkilerimize sınırlama getirmezsek sağlık sistemimizin çökmesi işten bile değil. Enfekte olan hasta sayısının aniden artış göstermesi, hastanelerin kapasitelerinin üzerinde bir yoğunlukla karşılaşmasına böylece yatak sıkıntısı, solunum cihazı eksiklikleri ve personel yetersizliği yaşanmasına yol açabilir. sosyal izolasyonla bunu zamana yaymak sağlık personellerinin elini rahatlatacaktır.
İçinde bulunduğumuz bu karantina günleri, adı her ne kadar sosyal izolasyon olsa da aslında mükemmel bir sosyal dayanışma örneği. COVID-19 tüm hızıyla yayılmaya devam etmesine rağmen risk grubu dışında kalan insanların çoğu orta ve hafif derecelerle hastalıktan kurtulup iyileşme göstermesine rağmen, yüksek risk grubunda yer alanları korumak ve hastalığın kontrolsüzce yayılışının önüne geçmek için sosyal izolasyonu sağlamamız gerekiyor.
Sosyal dayanışmamız; birbirimizden uzak ama birlikte, birbirimiz için ama birbirimizden izole ve evde kalmaya özen gösterdiğimiz çabalarımızla mümkün.
Sosyal İzolasyonun Yararları
- Sosyal izolasyon, COVID-19’un yayılma hızını azaltacak ve her şeyden önce bize zaman kazandıracak.
Bu hem sağlık personeli için iş gücü adına daha rahatlatıcı olacak hem solunum cihazlarının yetersizliğinden dolayı kimse tedaviden mahrum kalmamış olacak.
- Sosyal izolasyonun bağışıklığımızı olumlu olarak etkileyeceği bir tarafı da var; otoimmun sistemimizi güçlendirmek. Kısaca iyi ve dengeli beslenmeyle beraber en geç 23:00’de uykuya geçilecek bir düzen oluşturmak bağışıklığımızı güçlendirecek ve COVID-19 ile daha sağlam mücadele etmemizi sağlayacak.
- Sosyal izolasyon aynı zamanda COVID-19’a da zaman tanımak anlamına gelebilir. COVID-19’un yeni konakçısına uyum sağlaması evrimsel süreçte olması gereken ve beklenen bir durum.
- Sosyal izolasyon farkındalığınızı arttıracak. Hayatımız üzerine düşünüp aslında sahip olduğumuz ama rutinde aklımıza bile gelmeyen ne kadar çok şey olduğuna odaklanma fırsatı yakalayacağız.
- İklim değişiklikleri, hava kirliliği ve insanların çevreye verdiği hasarı bir kaç haftalık süreçte somut olarak görebileceğiz.
Sosyal İzolasyonun Uzun Vadede Zararı Var mı?
Uzmanlar, sosyal izolasyon uygulanmasının uzun vadede zihinsel sağlığımız üzerinde beklenmedik sonuçları olabileceğinden endişe duyuyor.
Biordi ve Nicholson (2013) ise, sosyal izolasyonun güçsüzlük, yabancılaşma, anlamsızlık ve kendinden soğuma gibi duyguları içerdiğini ve yalnızlıkla bağlantılı olduğunu ifade etmektedir.
Ekonomik olarak global bir sorun olacağı zaten ortada ama baskı ve zorunluluktan dolayı eve bağlı kalmanın psikolojimiz üzerinde öngörülemeyen sonuçları da olabilir.
Yale Üniversitesi’nden sosyal bilimci ve doktor olan Nicholas Christakis, “Dünyaya yayılan koronavirüs, bizi insani ve evrimsel olarak birbirine bağlı olan dürtülerimizi bastırmaya çağırıyor: arkadaşlarımızı görmek, insanlarla bir araya gelmek veya sevdiklerimize dokunmak.”
Christakis’in Science üniversitesinde verdiği demeçte. “Pandemiler özellikle zorlu bir testtir … çünkü sadece tanıdığımız insanları korumakla kalmıyoruz, aynı zamanda tanımadığımız, hatta umursadığımız insanları da korumaya çalışıyoruz.”
Bu fedakar olmak ve doğru olanı yapmak açısından çok pozitif bir his evet ama beraberinde getirdiği sorumlulukta o derece ağır.
COVİD-19 Pandemisi ve Panik
Panik ile mücadele etmek için aklımıza ve gerçekçi olmaya öncelik vermeliyiz. Bunu yönetmenin en iyi yollarından biri, bilgi ekosistemleri kaynaklarımızı filtrelemek. Her okuyup-duyduğumuza inanıp içimizde oluşan kaygı ve stresin etkisiyle gerçekçilikten öte eğilim göstermemiz bir derece normal. Ama kendimize gelip içinde bulunduğumuz durumu sorgulamalı ve güvenilir kaynaklardan bilgi almaya çalışmalıyız.
COVİD-19 bilinmeyenleriyle, tarihe tanıklık ettiğimiz şu zamanlarda, kitleler halinde özellikle gıda alışverişi stokları, deterjan, dezenfektan ve kolonya stokları yapıyoruz. Rafları boşalan marketin bir sonraki müşterisi için, kafasında tahayyül ettiği ‘risk algısı’ oldukça yüksek seviyelere çıkıyor ve panik hali virüs gibi yayılıyor. COVİD-19 Pandemisi ve geçmişte görülen benzer pandemiler her zaman benzer durumları meydana getirdi ancak şu an hepimiz cebimizde internet ile dolaşıyoruz o an aklımıza gelmiş olanın önünü ardını düşünmeden kolayca yazıp yayınlıyoruz. Attığımız her adım yaptığımız her hareket çığ gibi büyüyerek bize dönüyor. Sağduyulu ve soğukkanlı olmayı sürdürmek zorundayız.
Bilgi alacağımız yerlerin başında,
- https://covid19.saglik.gov.tr/tr/ gelmeli. Üstelik sanal bir vaka sorgulama uygulaması mevcut; içinizi kemiren, kaygınızı arttıran durumlarda kendinize buradan test yapabilirsiniz.
- Yine Dünya Sağlık Örgütü’ne https://www.who.int/news-room/q-a-detail/q-a-coronaviruses bu adresten güncel bilgilere ulaşabilirsiniz.
- https://www.cdc.gov/coronavirus/2019-ncov/index.html yine okumak isteyenler için sağlam bir kaynak. Dili İngilizce ancak İngilizce bilmiyorsanız ve okumak isterseniz Google çeviri bu konuda iş görür vaziyette.
Aklınızdan çıkarmamanızı tavsiye edeceğim bir şey var, şu an tüm dünyanın tek gündemi doğal olarak COVID-19. Haliyle bunun ortaya çıkarmış olduğu çevrimiçi kaos söz konusu, Google’a domates bile yazsanız COVİD-19’la karşılaşmanız muhtemel, dolayısıyla bu bize sandığımızdan büyük bir risk varlığı olduğu düşündürüyor. Bunu bilmek stres ve kaygı kaynaklı dürtülerimizin frenlenmesine yardımcı olacaktır.
Stresimizi yönetip, pozitif kalmaya odaklanırsak bu günleri daha kolay geçirebileceğiz mutlaka. Sağlıklı ve güçlü yarınlara…
Kaynaklar;
https://www.livescience.com/why-italy-coronavirus-deaths-so-high.html
https://bigthink.com/mind-brain/social-distancing?rebelltitem=5#rebelltitem5
https://www.cdc.gov/coronavirus/2019-ncov/index.html
https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/295681
Kaynak Fotoğraf: Sharon McCutcheon on Unsplash
