Ülkemizin gerek coğrafik konumu gerek el değmemiş (gün geçtikçe azalıyor olsa da), cennetten köşeleri, birbirinden büyüleyici yerleri var. Hatta öyle ki bazı yerler sadece Türkiye’de var! Uzun süredir varlığından haberdar olduğum (birçoğumuz olduğu gibi) bu yerleri, es geçmeyerek hakkında daha fazla bilgi edinmek, bu alanları koruma bilincini yükseltecek ve teşvik edecek bir etmen. Benim bildiğim Türkiye’de görülmesi gereken 7 eşsiz lokasyon: Dünya’da nadir olup bizde var olan yerleri bir liste halinde paylaşmayı işte bu nedenlerle uygun buldum. Eminim listeye eklenebilecek daha birçok nokta, görülmesi gereken, yaşadığımız coğrafyada yer alan varlığından bi haber olduğumuz alanlar vardır. O halde ben başlıyorum sizde benzer özellikte olan, bildiğiniz yerleri esirgemeyin! Karşılıklı beslenelim.
1. Salda Gölü, Burdur
Son zamanların, “Türkiye’nin Maldivleri” benzetilmesiyle (Saldivler olarak da adlandırılıyor) en trend lokasyonu haline gelen Salda Gölü, bilinçsizlikle gelen hor kullanıma bağlı büyük tehlikelerle karşı karşıya kaldı. Ancak Salda Gölü kesinlikle Maldivler’den bir adım önde! Turkuaz rengi ve bembeyaz sahilinin dışında Mars’ta yer alan Jezero krateri ile benzer mineraller ve jeolojik özellikler göstermesiyle güzelliğine eşsizlik katıyor. Üstelik dünyada bu özellikte olan iki (Diğeri Kanada’nın kuzeyinde) yerden biri.
Burdur‘un Yeşilova ilçesinde Göller Bölgesi’nde bulunan Salda Gölü, hak ettiği ilgiyi son yıllarda fazlasıyla görüyor umarım aynı ilgiyi onu korumak ve güzelliğinin kalıcı olmasını sağlamak için de gösterebiliriz. Salda Gölü için ayrıntılı bilgi alabileceğiniz Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından hazırlanmış web sitesine buradan ulaşabilirsiniz. Günün herhangi bir saati canlı olarak göl çevresini izlemek için buraya buyurun.
2. Göbeklitepe, Şanlıurfa
Dünyanın bilinen en eski dini yapısı ve en büyük kült topluluğu olarak adlandırılan Göbeklitepe, Şanlıurfa merkeze 22 km mesafede yer alıyor. İnsanoğlunun tarım ve hayvancılığa geçmeden önce son avcı-toplayıcılar tarafından kullanıldığına dair sağlam kanıtlar var. Günümüzden 12 bin yıl öncesine dayanan Göbeklitepe, insanlık tarihinin önemli bir dönemini gösteren anıtsal megalitik yapılar topluluğunun, benzeri olmayan bir örneği. Mısır Piramitlerinden 7 bin yıl daha yaşlı olan Göbekli kült topluluğu, büyük gizemini korumaya devam ederken aydınlanmamızı sağlayacak olan çalışmalar hala devam ediyor. Tüm bunların yanında ortaya çıkan anıtsal mimari Göbeklitepe’yi eşsiz kılmayı başarmış, UNESCO tarafından 2018 yılında Dünya Mirası listesine girmesini sağlamıştır. Bizim için en vurucu nokta ise bu eşsiz alanın Türkiye’de yer alması elbette.
3. Pamukkale Travertenleri, Denizli
Travertenler, yeraltı sularının içindeki Kalsiyum Karbonat (CaCO3) molekülünün, hava şartlarına bağlı olarak zaman içinde kayaçların üzerine çökelmesiyle oluşur. Son derece özel iklimsel özellikleri gerektiren bu travertenler dünyada hatırı sayılır derecede az bulunuyor. Üstelik berrak, temiz ve taraçlar üzerinde biriken bir dizi kimyasal olaylar sonucu oluşan kalker yapılarının meydana gelişi uzun yıllar gerektirdiğinden buranın daha da nadir bir lokasyon haline gelmesini sağlıyor.
Bana göre görülmesi gereken eşsiz 7 lokasyon içinde ilk sırayı hak eden bir yer kesinlikle. UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesinde yer alması ise alanın korunup denetlendiği anlamına geldiği için de çok mutluluk verici.
4. Peri Bacaları, Kapadokya/ Nevşehir
Oluşumları yine milyonlarca yıl öncesine dayanan aktif volkanik dağların yaydığı lav kalıntıları, sel, iç deniz suları ve rüzgar gibi doğal olayların aşındırması sonucu oluşan Peri Bacalarının örnekleri birçok noktada olsa da Kapadokya’da olduğu kadar geniş bir alan ve netlikte değil. 1. Derece Doğal Sit alanı olan dünyada benzerlerinin yanına yaklaşamadığı masallar diyarını ziyaret etmeyi mutlaka listenize alın. Gitmeden önce Sonbaharda en güzel rota: Kapadokya! yazımızı okumayı unutmayın.
5. İztuzu Plajı, Dalyan/Muğla
Bir yanı Akdenizin tuzlu suyu bir yanı Dalyan deltasının tatlı suyunu barındıran 4.5 km uzunluğundaki İztuzu Plajı dünyada nadir görülen oluşumlardan. Altın rengi yumuşak kumu, Caretta caretta cinsi deniz kaplumbağalarının yumurtalarını bırakabileceği nadir yerlerden olmasıyla da önemli bir öneme sahip. Sadece temiz sularda gerçekleşebilen bu yumurtlama İztuzu’nun ne kadar temiz olduğunu da kanıtlar nitelikte. M.Ö. 223 ve 227 yıllarında yaşanan büyük Rodos Depremi sonucu Dalaman Çayı yatağının değişmesiyle taşıdığı alüvyonlar İztuzu Plajını ortaya çıkarmış. Siz de bu doğal oluşumu seyretmek, Dalyan Deltasında kayık ile gezinti yaparken deniz kaplumbağalarını yakından görmek isterseniz nesli tükenme tehlikesiyle karşı karşıya kalan bu canlılara gerekli saygıyı göstermeyi unutmayın.
7. Meke Gölü, Konya
Meke gölü, iki volkanik patlama sonucu iç içe yer alan bir krater gölüdür. Benzer oluşumun Türkiye’den başka sadece Amerika’da yer alıyor olması sizi de şaşırttı mı?
Konya’nın Karapınar ilçesinde yer alan, Pleistosen çağda (4-5 milyon yıl önce) volkanik patlama sonucu oluşan krater, zaman içerisinde suyla dolar ve günümüzden 9 bin yıl önce ikinci bir patlamayla krater içerisinde yeni bir krater daha oluşur ve bunun da suyla dolmasıyla son halini alır. Ancak maalesef bölgenin bilinçsiz su tüketimine bağlı olarak Meke Gölü, kuruma tehlikesinin eşiğinde! Adını çevresinde yaşayan Meke kuşlarından alan göl 2005 yılında ramsar sözleşmesine dahil edilmiş. “Dünyanın Nazar Boncuğu” olarak anılan bu güzel lokasyon umarım insan eliyle yok olmaz. Meke Gölü bu nadir görülen coğrafik oluşumunun yanında çeşitli mağaraların varlığı, gölün yaz aylarında kırmızı renge (Mikroorganizmalara bağlı olarak) dönüşmesi, gün batımlarında enfes manzaralar sunmasıyla da listede olmayı fazlasıyla hak ediyor.
6. 15 Temmuz Şehitler Köprüsü (Boğaziçi Köprüsü), İstanbul
İstanbul’un gerdanında inci bir kolye gibi asılı duran 15 Temmuz Şehitler Köprüsü, boğaza yapılan ilk köprü olmasının yanında dünyada Asya ve Avrupa olmak üzere iki kıtayı birbirine bağlayan tek köprü. İşte bu nedenle Türkiye’de görülmesi gereken 7 eşsiz lokasyon: Dünya’da nadir bizde var listesinde olmayı fazlasıyla hak ediyor. Gerek gündüz gerek akşam bahşettiği nefis manzaralarıyla İstanbul’un en ikonik yapısı.
Bonus: Sveti Stefan Kilisesi (Demir Kilise), Fatih/İstanbul
Haliç kıyısında yer alan Sveti Stefan Kilisesi bilinen adıyla Demir kiliseden dünyada sadece bir tane olduğu biliyor musunuz?
Dünya üzerinde sadece demir kullanılarak yapılan 3 kiliseden biri olan Sveti Stefan Kilisesi, Arjantin ve Avusturya’da yer alan kiliselerin yok olmasıyla dünyada tek örnek olarak varlığını sürdürüyor. Muhteşem bir mimari yapısıyla göz dolduran ve adından da anlaşılacağı üzere tamamen demir malzemeden oluşan bu yapı, Ortodoks Bulgar Cemaati tarafından 120 yıl önce inşa edilmiş. Demir Kilise (Sveti Stefan Kilisesi) restorasyonu, orijinal hali korunarak 7 yıl devam eden çalışmalarla gerçekleştirildi ve 2018 yılında yeniden hizmete açıldı. Yolunuz düşerse ziyaret etmeyi unutmayın.
Fotoğraflar: Andrew Stutesman, Kyle Glenn, Burak Tonç, Melis Tosun, ZEKERIYA SEN, Vladyslav Cherkasenko, Jeremy Bishop, Dilek Durgun, Ridwan Meah, Osman Köycü/ unsplash