ZEHİRLİ İLETİŞİM VE ÇOCUKLAR

ZEHİRLİ İLETİŞİM VE ÇOCUKLAR

Zehirli İletişim ve Çocuklar konusu yetişkinler olarak farkındalığımızın çok yüksek olduğu bir alan. İş pratiğe dökülünce kontrolümüzün en aza indiği en ince konulardan biri.

Çocuklar her zaman bizi izleyip gözlemlerken attığımız adımların üzerine ayaklarını yerleştirmeye çalışarak ilerlerler.
Başka takip edecek kimleri var ki?

Tabii ki bizleri izleyecekler. Ama bu süreç sandığımız kadar kolay geçmiyor genelde.
Çok iyi anne-babalar olmak istiyoruz, iyi ve sevgi dolu saygılı bireyler yetiştirmek istiyoruz. Aydınlık bir gelecek istiyoruz. Kendimizde şimdiye kadar fark etmediğimiz birçok özelliğimiz var. Bizi adım adım takip eden bu minik gölgelerimiz gösteriyor bizlere zaman zaman. Bu özellikler, yürüyüşünüzden tutun konuşmanıza hatta mimik ve alışkanlıklarınıza kadar minik gözler tarafından gözlemleniyor. Öncelikle bu boş beyinleri nasıl yakınlaştırabiliriz iyiye? Nasıl daha iyi olabiliriz sorularını soralım kendimize?

ZEHİRLİ İLETİŞİM VE ÇOCUKLAR

Bizleri adım adım izleyen, her yaptığımızı her detayıyla kayıt eden miniklerimizin geleceklerine ve kişiliklerine şekil verdiğimizi tekrar düşünelim. Ne kadar önemli bir role sahip olduğumuzu farkında olmamamız mümkün değil. Zehirli iletişim ve çocuklar konusu ile ilgili Doç. Dr. Şafak Nakajima’nın biz yetişkinlere * yetişkinlere diyorum, çünkü tek rol model anne-baba değil maalesef * birkaç farkındalık yaratacak önerisi var. 

Umuyorum ki bu öneriler de sizler de değişim yaratacaktır.

Doç. Dr. Şafak Nakajima Önerileri – ZEHİRLİ İLETİŞİM VE ÇOCUKLAR

Çocukların beyinleri sünger gibidir. 
Büyükleri rol modeli olarak görür, taklit ederler. 
İsim takma, aşağılama, insanları cinsiyetleri, etnik yapıları, sosyo ekonomik düzeyleri, siyasi eğilimleri, cinsel yönelimleri bağlamında bölen, düşmanlaştıran söylemlere maruz kalan çocuklar, bundan büyük zarar görürler.
Henüz filtre sistemleri yeterince gelişmediği için yıkıcı dili normal kabul edip içselleştirirler.
Duyduklarını papağan gibi tekrarlamakla kalmaz, okulda ve evde başkalarına zorbalık yapmaya başlarlar.
Çocuklarınızın duydukları ve ya gördükleri her şeyin doğru ve ahlaki olmayabileceğini bilmeleri gerekiyor! 
Onlara değerler eğitimi verin! 
Evde, okulda veya oyun alanlarında insanlara lakap takmanın ve zorbalığın uygun bir davranış olmadığını öğretin!
Bu tarz söylemlerin zayıf karaktere, olgunlaşmamış kişiliğe ve kültürel yetersizliğe işaret ettiğini, insan ilişkilerini ve toplumu zehirlediğini anlatın!
Akılcı düşünmenin, düşünceleri doğru sözcüklerle ifade etmenin ve onaylamadıkları görüş ve tutumlara saygıyla karşı çıkmanın önemini kavratın.


Güvenli bir dünyada, mutlu yaşamak istiyorsak, kin ve nefretle değil, sevgi, dostluk, dayanışmayla hareket etmek zorundayız!

Photo by Joshua Clay on Unsplash

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.