Korona Virüsten Korunurken Psikolojimizi Nasıl Bozabiliriz?

Korona Virüsten Korunurken Psikolojimizi Nasıl Bozabiliriz?

Benim her zaman savunduğum bir kalıptır; HERŞEYİN FAZLASI ZARAR… Bu korona için de geçerli. Koronadan korunurken psikolojimizi nasıl bozabiliriz başlığıyla da başımdan geçen bir olayı sizlerle paylaşmak istedim. Koronaya karşı bangır bangır bağıran global önlemlerden söz ederken, aynı zamanda bu önlemleri ciddiye almayan kocaman bir kitle her zaman hayatımızda var maalesef.
Önlemleri hiç ciddiye almayan kitlenin yanında da tam bir kapanma, tam bir korunma peşinde olan kitle var. Bu kişiler için de maalesef demek zorunda kaldığımız bir dönemdeyiz ki bunu üzülerek söylüyorum.
Gelelim hikayemize. Ben önlem almayan kişilerden yakınmak yerine artık bilincin had safhasında dolaşıp, son güvenlik önlemlerini almış insanların, kendi psikolojilerini korumak adına bir önlem alamamasından bahsetmek istiyorum.

Korona virüs Sürecinde Psikolojimizi Nasıl Bozabiliriz?

Evet korkuyoruz, virüsün bize ve yakınlarımıza bulaşmasını asla ve asla istemiyoruz. Bunun için sosyal mesafe, maske, hijyen vb kuralları uygulamaktan kaçınmıyoruz. Ama bunun yanı sıra yaşantımıza devam ediyoruz. Çünkü günlük bir rutinimiz var; işe gitmek, çalışmak, spor yapmak, alışveriş yapmak vb zaruri durumlarımız var. Bu günlük rutinler aynı zamanda hala yaşayan bir birey olduğumuzun farkına varmamıza da yardımcı oluyor, aynı zamanda psikolojimizdeki ağır yükleri hafifletmek için bizlere es’ler sunuyor. 

Korona ve Es’lerimiz

Eğer bu es’lerimiz olmaz ise, günlük hayatın normal devam edebileceğini fark etmezsek ne olur?Cevabını ben vereyim izninizle, BOĞULURUZ.
Kendimiz boğulmakla kalmayız etrafımızdaki herkesi de o girdapta yanımıza çeker, beraber boğuluruz. İşte ben boğulan bir kadın ve çocuğuyla tanıştım. Tanıştım demek yanlış olur, çünkü sanırım koronavirüs merhabaları bile kaldırmış bazı insanlar için.
İki çocuk arasında geçen beş dakikalık bir hikaye bu.
Sitenin bahçesinde anne ve babasıyla oyun oynayan bir çocuk. O çocuğu görünce sevinip, yanına koşan maskesine sosyal mesafesine dikkat eden, sadece kendi yaşıtını isteyen başka bir kız çocuğu.

Yaklaşık 5 yaşında olan bu iki çocuktan biri aşırı korumacı, corona virüse karşı aşırı korkutulmuş, yürüyüşe çıkan ama her şeyden korkan bir çocuk. Somut işlemler dönemini soyut olarak geçirmek zorunda kalan bir çocuk. Bu fazla korunan çocuk , diğer çocuğu görünce kaçmaya başlıyor. Kız çocuğu bunu oyun sanıp diğerinin arkasından koşuyor ve o sırada bir oyuncağını görüp çocuğa uzatmak istiyor. O anda dünya değişiyor ve çocuk çığlıklar atmaya başlıyor ve ağzından sadece “DOKUNDU” kelimesi çıkıyor. Diğer kız çocuğu oyuncağına dokunduğu için çocuk çıldırma noktasında bağırıyor, ağlıyor, hatta çığlıklar atıyor ve anne burada sadece telkin vermeye çalışır gibi yapıyor. Daha çok eseriyle gurur duyar gibi. Sadece bakıyor.
5 yaşında bile olmayan bir çocuğun, çocukluk hakkını elinden alacak kadar koronadan korunurken psikolojimizi bozmamıza gerek var mı? Herşeyin fazlası işte bu yüzden zarar. Gelecek bir nesil, nasıl gelecek? İnanın tahmin edilemeyecek kadar flu…

Bedensel olduğu kadar psikolojik sağlığımızı da korumanın önemli olduğunu düşünenlerdenim. Sizlerden ricam, hareketlerinizi dışarıdan gözlemleyerek kendinizi tarafsız olarak yargılayabilmenizdir. 

Koronasız günler dilerim.

Fotoğraf Kelly Sikkema üzerinde Unsplash

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.