Tartışmasız, yeryüzünün cennet gibi bölgelerinden biri de Ege Bölgesi. Her daim tatillerde baş sıralarda yerini alan bu bölgede izmir’e bağlı küçük şirin bir köye davet ediyorum sizi; Birgi ’ye.
Birgi, yüzyıllık çınar ağaçları ile, kendine özgü yapısını korumuş, günümüz modern insanının hayalindeki evlere yıllardır sahip olan yerlisiyle, süslü tarihiyle ve en doğalından her şeye ulaşabileceğiniz kendine özgü tatlarıyla, uğramadan geçmemeniz gereken lokasyonlar arasında.
Birgi Genel Bilgiler
Birgi Nerede? Birgi’ye Nasıl Gidilir?
İzmir’in Ödemiş ilçesine 10 km uzaklıkta, Bozdağların eteğinde yer alan Birgi, küçücük sempatik bir köy olarak sizi karşılıyor.
2012 yılında Unesco tarafından Dünya Mirası Geçici Listesi’ne eklenen bu köyde, gezebileceğiniz konak müzeler, asırlık camiiler, türbeler, hamamlar, çeşmeler, medreseler, cumbalı evler ve yapıların yanında, köyün tarihi yapısına uygun kafeler ve pansiyonların dekorasyonları sizleri büyüleyecek. Batı Anadolu’da kendini korumayı başarabilmiş tek kenttir Birgi.
171 adet tescilli eseri bir arada barındıran müze kent görünümündedir. Birgi, Kültür Bakanlığı İzmir 1 numaralı kültür varlıklarını koruma kurulunun 11/04/1996 tarih ve 5963 sayılı kararı ile onaylı koruma amaçlı imar yapılmıştır. Beldenin tamamı koruma altındadır. Doğal, arkeolojik ve kentsel sitler birlikte bulunmaktadır.
Türkiye’de en iyi restore edilmiş yerlerden biri olan bu minik yerleşim yeri, aynı zamanda en iyi sürdürülebilir turizm projesi örneklerinden biridir.
Birgi’nin Tarihi
Milattan önce 750-680 yılları arasında Frig Uygarlığı, milattan önce 680-546 yılları arasında Lydia Uygarlığı, Pers Krallığı, Bergama Krallığı, ve Roma İmparatorluğu’nun hakimiyeti altında bulunmuştur. Bizans Döneminde önceleri –kule anlamına gelen- Pyrigion adıyla bilinen Birgi daha sonraları Christoupolis adını almıştır. Anadoluda Beylikler döneminde ise Aydınoğulları Beyliği’nin hakimiyeti altında bulunan Birgi XIII. ve XIV. yüzyıl boyunca aynı beyliğe başkentlik yapmıştır.
Birgi’de Gezilecek Yerler
Birgi Sokakları, Birgi Evleri
Birgi’ye geldiğinizde aracınıza güzel bir park yeri bulup, en iyi keşfetme yöntemi olan, yürüyerek gezmenizi tavsiye edebilirim. Yokuşlu sokaklarında, sizi alıp geçmişe götürebilecek evlerinde, etrafınıza bakarken sizi düşürmemeye çalışacak arnavut kaldırımlı sokaklarında zamanın nasıl geçtiğini bile anlayamayacaksınız.
Mayıs aylarında Birgi’ye gitme şansınız olursa, köyü ikiye bölen dereyi akar halde bulup, bol yeşilliklerin eşliğinde yürüme fırsatını yakalayabilirsiniz. Sonbahar mevsiminde ise, size tam bir şölen yaşatacak manzaranın tadını çıkarabilirisiniz.
Bir de, bol bol fotoğraf çekmek isteyeceğiniz için, makinenizde boş bir alan bırakmayı ihmal etmeyin.:)
Çakırağa Konağı
Beldede geleneksel mimari dokuyu en iyi biçimde yansıtan iki mimari yapıdan biridir, ahşap işçiliği ile dikkat çeken Çakırağa Konağı.
Birgi’deki sivil mimarlık örneklerinin en ihtişamlısı olan ve XVIII. yüzyılda ünlü bir deri tüccarı tarafından yaptırılan Çakırağa Konağı beldenin öne çıkan mimari yapılarındandır. Temeli ve zemin katı moloz taştan olan yapının geriye kalan kısmının tamamı bağdadi tekniği ile ahşaptan yapılmıştır. Cepheleri pencereler ve natürmortlar, bitkisel ve geometrik motifler, ağaçlar, ev, kuyu vb. tasvirlerle ve kalem işi süslemelerle kaplıdır. Yapı zemin üzerine iki kat halinde dış sofalı olarak inşa edilmiş olup zemin kat müştemilat kısımları ile değerlendirilmiştir.
Ulu Camii ( Aydınoğlu Mehmet Bey Camii)
Ümmü Sultan Şah Türbesi
Ahşap süsleme ağırlıklı mihrabı ve minberiyle döneminin en başarılı örneklerden biri olan yapı ise Ulu Cami’dir.
Aydınoğlu Beyliği’nin kurucu beyi de olan Aydınoğlu Mehmet Bey, beldede 1310 yılında vefat eden ve Sultan Şah ismiyle bilinen kız kardeşi için bir türbe ve Ulu Camii(Camii Kebir) ismiyle bilinen bir cami yaptırmıştır.
Yapımı 1312 yılında tamamlanan Birgi Ulu Camii kare planlı bir cami olup, yapımında devşirme malzemeler ile kesme ve moloz taş kullanılmıştır. Kuzey ve doğu cephelerinde birer kapısı ve her bir cephesinde ikişer penceresi bulunmakla birlikte ahşap pencere kapaklarında İslam Peygamberi Hazreti Muhammed’in hadisleri yer almaktadır. Güney doğu köşesinde büyükçe bir aslan yontusu yer alan Ulu Camii, dönemindeki minyatüre karşı İslami yorumlamalarla birlikte değerlendirildiğinde çok dikkat çekici bir özelliğe sahiptir. Genellikle Selçuklu dönemi mimarisinde rastlanan ahşap tavanlı kırma çatı ile örtülü olan Ulu Camii’nin, kündekâri tekniği ile yapılan minberi, ustası tarafından 7 yılda tamamlanabilmiştir. Camii yapılış tarzındaki sadeliği ve ince sütunlarının gösterişten uzak başlıkları ile Anadolu Beylikleri döneminin yerleşik hayat tarzını iyiden iyiye benimsemesinin güzel bir göstergesi niteliğindedir.
Derviş Ağa Medresesi
Derviş Ağa tarafından 1657 yılında yaptırılan açık avlulu Derviş Ağa Medresesi’nde gezebilir, üst tarafında ziyaretçiler için açılmış kafede Osmanlı usülü bir Türk kahvesi içebilirsiniz.
İmamı Birgivi Türbesi
Birgi’nin kültür ve tarih turizminin yanında, camii ve türbelerinin korunması, beldenin üst tarafında bizi İmam-ı Birgivi’ye de götürecektir.
İmamı-ı Birgivi’de yakın zaman öncesinde yapılmış bir medrese sizi karşılayacak.
Ayrıca girişteki halk pazarı sizlere doğal ürünleri tatma ve evinize götürme imkanı sağlayacak. Kesinlikle ziyaret etmelisiniz.
Güdük Minare Mescidi
Aydınoğlu Beyliği döneminde, tarihi 14. yüzyıla dayanan yapının ender yapılardan biri olan Güdük Minare Mescidi ilginç yapısıyla görülmeye değer bir yapıların arasındadır.
Bu yapılar dışında, gezerken gözünüze çarpacak, gezmeyi ihmal etmemeniz gereken yerler;
- Şeyh Muhiddin Hamamı
- Küp Uçuranlar Kulesi
- Karaoğlu Camii
- Aydınoğlu Hamamı
- Gazi Umurbey Anıtı
- Demirli Mağaza
- Sandıkoğlu Konağı
- Saliha Hanım Taş Konak
- Yeni Gelin Evi
- Nar Danesi
Tarihi Meydan Kahvesi’nde ise bir yorgunluk çayı içmeyi unutmayın.
Birgi’nin Geleneksel Ev Yemekleri ve Birgi’de Neler yapılır? yazılarımıza göz atabilirisiniz.
Fotoğraflar : İsmail AKBULUT
https://www.kulturportali.gov.tr/turkiye/izmir/gezilecekyer/odemis—birgi